Yeni Bekaert’ler, yeni Schneider’ler, yeni Kaveller!
Tuzla HT Solar fabrikasından bir işçinin gazetemiz için yazdığı yazıyı okurlarımızla paylaşıyoruz.
Merhaba dostlar ve yoldaşlar. Yaklaşık 150 bin işçiyi kapsayan MESS sözleşme görüşmeleri Eylül ayıyla birlikte başlıyor. Bu sözleşmenin sonuçları sadece 150 bin işçiyi değil memleketin işçi sınıfı olarak milyonlarcamızı etkileyecek. O yüzden meseleye sadece bir grup toplu iş sözleşmesi olarak değil tüm sınıf adına çarpışılması gereken bir mevzi olarak bakmak zorundayız. 2015’te Bosch’u, Renault’yu, Tofaş’ı, Arçelik’i ve daha nicesini kasıp kavuran metal fırtınadan beridir grev hakkımız gasbedilmekte ve sözleşmeler böyle adaletsiz bir ortamda imzalanmakta. Geçmiş dönemlerde mücadele araçlarından yoksun bırakılan binlerce işçinin iradesi bir gece yarısı kurulan masalarda gasbedildi, Türk Metal’in işçiyi tatmin etmekten uzak sözleşmeleri yıllarca bu şekilde kabul ettirildi.
Ancak son dönemlerde rüzgârın döndüğünü gördük. Geçtiğimiz sene MESS fabrikaları ve bazı münferit fabrikaları kapsayan ek zam mücadeleleri saatlik ücretlere yapılan zamlarla birlikte kazanımla sonuçlanmıştı. O mücadelede “MESS ek zam vermez, hele saatlik ücretlere hiç vermez.” ezberi bozulmuş, asgari ücret dayatmasına karşı önlem alınmıştı. Bunun yanında mücadeleci Bekaert işçileri grev yasağı dayatmasını hiçe sayarak çetin bir mücadeleye girişmiş ve hakkını söke söke alarak yol gösterici bir rol oynamıştı. O yoldan bayrağı devralan MESS enerji grubuna bağlı Schneider işçileri ise aynı şekilde grev yasağı kararını tanımayarak verdikleri fiili mücadele ile hem ekmeğini büyüttü hem de hürriyet mücadelesine cesaret verici bir katkı yapmış oldu.
Biz de HT Solar fabrikası olarak MESS’e bağlı işçi kardeşlerimizle eş zamanlı sözleşme görüşmeleri sürdüreceğiz. Geçmişte verilen ek zam mücadelelerine rağmen ücretlerimiz hem enflayon hem de asgari ücret zamları altında ezim ezim ezildi. MESS’e bağlı işçilerin ortalama ücreti ikramiyelerle brüt 16 bin TL’ye çakıldı, 5-10 yıllık işçilerin bile saatlik ücretleri asgari ücret seviyelerine geriledi. Bizde de durum daha farklı değil. Birleşik Metal-İş sendikası bu tabloyu gözeterek sözleşme taslağını hazırladı. İlk 6 ay ortalama yüzde 140’ı bulacak ücret artışının yanında vergi dilimini yüzde 15’e sabitleme, ikinci ve üçüncü 6 ay için enflasyon üzerine 8 puan ve asgari ücrette yaşanacak olağan dışı artışa karşı koruma maddesi gibi maddeler var. Yoksulluk sınırının 39 bin TL’ye ulaştığı memleketimizde bu sözleşmenin tamamını alsak bile gerçek bir refaha ulaşamayacağımız açık. Ancak eksisiyle artısıyla bu taslak artık kırmızı çizgi olarak belirlenmeli, patronların bu taslaktan çok daha düşük teklifleri bize dayatacağının bilincinde şimdiden grev irademizi ortaya koymalıyız. Yeni Bekaert’lar, yeni Schneider’ler ve yeni Kavel’ler için sendikalarımızı derhal harekete geçirmeli, sözleşmemize sahip çıkmalı, grev fonlarının grev için kullanılmasını gündeme getirmeli ve devletin olası yasaklarına karşı toplu bir şekilde greve çıkacak iradeyi ortaya koymalıyız. Ancak bu şekilde döner işçilerin makus talihi!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Eylül 2023 tarihli 168. sayısında yayınlanmıştır.