Soma Katliamı’nın 10. yıldönümünde bir kez daha: Tüm madenler işçi denetiminde kamulaştırılsın!

Tüm madenler işçi denetiminde kamulaştırılsın!

13 Mayıs 2014’te, bundan tam 10 yıl önce, Türkiye işçi sınıfının başına gelen en büyük felaketlerden biri olan Soma Katliamı yaşandı. 301 maden işçisi bir kısmı patlamanın etkisiyle ilk anda, bir kısmı diri diri yanarak, bir kısmı zehirli gazlarla boğularak yerin metrelerce altında hayatını kaybetti.

Katliam, Türkiye’nin dört bir yanında işçileri, emekçileri, gençleri öfkeyle ayağa kaldırmıştı. Somalı maden işçileri “taşeron yasaklansın”, “madenler kamulaştırılsın” ve “işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınsın” diyerek sokakları doldurmuş ve önlemler alınana kadar madenlere girmeyi reddetmişlerdi. Fakat işçilerin mücadeleleri sendikal bürokrasi ve düzen siyasetçileri tarafından mahkemeler işaret edilerek soğurulmuştu. Yedi yıl süren yargı sürecinden sonra katliamın yaşandığı madenin sahibi Can Gürkan ve iki sorumlu mühendis 20 yılı aşmayan göstermelik cezalara çarptırıldı.

Soma katliamından sonra da madenlerde katliamlar devam etti, ediyor. 2014’te Karaman Ermenek’te 18 işçinin, 2022’de Bartın Amasra’da 42 işçinin öldüğü katliamlar bunların en dikkat çekenleri. Bu katliamların devam etmesinin esas sebepleri ise maden sahalarının özel sektöre devredilmesi ve devlet eliyle işletilse dahi piyasa mantığıyla üretim yapılmasıdır. Bu haliyle işçi sağlığı ve iş güvenliği uygulamaları birer maliyet unsuru haline geliyor, daha fazla ve daha ucuza üretim için riskli alanlarda daha az maliyetle maden çıkarılmaya çalışılıyor. Dolayısıyla sermayenin mantığı olan kâr ile işçinin canı karşı karşıya geliyor. Madenlerde işçi ölümlerinin son bulması için tüm madenlerin işçi denetiminde kamulaştırılması, taşeron ve benzeri uygulamaların tümüyle yasaklanması gerekiyor.

Soma’yı unutmadık, unutturmayacağız! Soma Katliamı’nın 10. yıldönümünde tüm madenlerin işçi denetiminde kamulaştırılması için, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması için, taşeronun yasaklanması için tüm işçi ve emekçileri mücadeleye çağırıyoruz!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2024 tarihli 176. sayısında yayınlanmıştır.