Amasra Maden Katliamı davasında karar açıklandı: İşçinin canı yine hiçe sayıldı!

Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) ait madende 14 Ekim 2022 tarihinde maden faciası gerçekleşmiş, 43 madenci hayatını kaybetmişti. Yaşanan maden katliamına ilişkin Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 24 Mart’ta karar verildi.
Devlete ait madende, işçilerin uyarılarının dikkate alınmadığı ve kazanın geliyorum dediği mahkeme sürecinde ortaya çıktı. Müşteki avukatları tarafından, yargılama boyunca TTK çalışanları ve yöneticilerinin de sorumlu olduğu, yargılamaya dahil edilmeleri talep edilse de mahkeme tarafından bu talepler dikkate alınmadı.
Soma maden katliamı davasında, özel işletmeye ait madende memurların yargılamaya dahil edilmemesi Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya aykırı bulunmuş ve memurlar hakkında yargılama başlatılmıştı. Aynı ihmal ve ihlal Amasra maden katliamı davasında da mevcutken yargılama işletme sorumluları ile sınırlı tutuldu.
Mahkeme heyeti, yargılamayı Soma maden katliamı davasında AKP’nin ve patronların ısmarlamasıyla atanan ve verilen kararları bozan Yargıtay 12. Ceza Dairesi heyetinin içtihadına göre verdi. Bilindiği üzere Soma maden katliamı davasında suçun olası tehlikeleri görülmesine rağmen bilinçli olarak önlem alınmaması sebebiyle olası kasttan verilen cezalar Yargıtay 12. Ceza Dairesinin heyetinde çoğunluk değiştirilerek karar bilinçli taksir (tehlikenin farkında olunmasına rağmen suçun oluşmasının istenmemesi, temenni edilmemesi) olarak değiştirilmişti. Bu fark çok önemli çünkü ceza yargılamasında olası kastta her bir cinayet için ayrı ayrı ceza verilirken, bilinçli taksirde yaşanan tüm olay için tek bir ceza veriliyor.
Savcı gaz aldı, mahkeme istibdadı korudu
Savcı tarafından verilen mütalaada sanıkların olası kastla cezalandırılması talep edildi. Ancak mahkeme 23 sanıktan işletmenin müdür yardımcısı dahil 3 kişiye beraat kararı ve diğer sanıklar hakkında bilinçli taksirden ceza verdi. Sanıklara en yükseği 16 yıl 12 ay, en düşüğü ceza 3 yıl 1 ay 15 gün arasında değişen cezalar verildi.
Bu karar, madenlerde kâr hırsı ile işçi canını hiçe sayan patronlara da moral ve özgüven verecek. Devlet işletmesinde olan ve kazanın geliyorum dediği madende, işletme yetkililerini koruyan karar, başka madenlerde defalarca ortaya saçılan ihmalleri, denetimsizliği de cezasız bırakmak anlamına gelecek. Bartın’da gerçekleşen patlama her ne kadar kamu işletmesinde meydana gelmiş olsa da madencilik sektörüne rödovans adı altında serbest piyasanın hâkim kılınması sonucunda kamu işletmeleri de aynı özel kurumlar gibi kâr mantığı ile işletiliyor. İşte bu en yüksek kârla maden çıkarma kaygısı devlet madenlerini bile özel madenlerle benzer tehlikelere açık hale getiriyor. Madenlerde işçi ölümlerinin son bulması için özel madenler işçi denetiminde kamulaştırılmalı, piyasa mantığı terk edilerek kamunun elindeki madenler işçi denetiminde sağlıklı çalışma koşullarına ulaştırılmalıdır.