Maden işçisi yer altından kazanımla çıktı

Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait Amasra, Üzülmez, Armutçuk, Gelik ve Kozlu’da maden işçileri 21 saat süren ocaktan çıkmama eylemi gerçekleştirdiler. İşçiler bu eylemi madenlerin özelleştirilmesini sağlayacak torba yasadaki 58. maddenin taslaktan çıkarılmasını sağlayabilmek için yaptılar. Özelleştirmeye karşı “özelde öleceğimize meydanlarda ölürüz” diyen maden işçisi edebiyat yapmadığını, düpedüz gerçeği haykırdığını gösterdi.

6 Kasım sabahı, gece vardiyasında çalışan maden işçileri mesai bitiminde yer altından çıkmadılar. 8-16 vardiyasında çalışan işçilerin ocak başına gelip yer altına inerek direnişe katılmasıyla eylem daha da büyüdü. Bazı ocaklarda polis, işçilerin madene girmesine, işçi ailelerinin işletmenin önünde beklemesine engel olmaya çalıştı. Özellikle Üzülmez ve Amasra’da madene sokulmayan işçiler kuyu başlarını terk etmedi ve maden işçisinin sesini kamuoyuna duyurmak için yerüstünde sloganlar atarak, marşlar söyleyerek bekleyişlerini sürdürdüler. Üçüncü vardiyadaki işçilerin de katılımıyla birlikte eylem artık tüm havzaya yayılmış ve yer altında direnen maden işçilerinin sayısı 4 bini bulmuştu.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yönetimi, maden işçisinin gerçekleştirdiği bu eylemi desteklediğini ve işçilerin arkasında olduğunu açıkladı. Madenci yakınları da işçilere destek olmak için işletmelerin önüne gelerek burada bekleyeceklerini açıkladılar. 58. madde tasarıdan çıkartılana kadar ocaklardan çıkmamakta kararlı olan işçilere, gün içinde gıda ve battaniye gibi erzak yardımı göndermek için, yerüstünde bekleyen işçi ve aileleri adeta seferber oldu.

Akşam saatlerinde Türk-İş başkanı Ergün Atalay, GMİS yönetimiyle iletişime geçerek çalışma ve enerji bakanlıklarıyla görüşmek üzere sendika yönetimini Ankara’ya çağırdı. Gece geç saatte Zonguldak’a dönen sendika yönetimi saatlerdir yerin altında bekleyen işçileri yer üstüne çıkarttı ve eylemi sonlandırdıklarını açıkladı. Sabah saat 6:00’da, sendika binasında açıklama yapan Ergün Atalay, yapılan görüşmeler sonucunda 58. maddeye “Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun devlet eliyle işletilen sahaları hariç” ibaresinin eklenmesi konusunda anlaşma sağlandığını söyledi.

Yapılacak olan değişiklik ne içeriyor?

Alınan bu karar özelleştirme konusunda tehlikenin boyutlarını ortadan kaldırmamıştır. Mevcut durumda TTK için sürecin sadece biraz daha uzatıldığı görülüyor. 58. madde komisyondan geçtiği haliyle kabul edilirse, özelleştirmeyi derhal gerçekleştirebilirler. Fakat söyledikleri gibi maddeyi “Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun devlet eliyle işletilen sahaları hariç” şeklinde değiştirirlerse o zaman sadece TTK’nın rödovanslı sahaları ile kullanılmayan sahaların işletmesi özel şirketlere verilecek. Ayrıca 1-2 yıl içerisinde söz konusu sahalar da tekrar özelleştirme kapsamına sokulmak istenecektir. Kuruma işçi alınmadığı takdirde, emekli olacak işçileri de düşündüğümüzde bazı sahalar işlemez hale getirilerek zaman içinde kapanabilir. Böylece kapanan sahaların işletmesi özel şirketlere verilebilecektir. Yani bugün için kapsam dışında görünse de bu sahalar zaman içinde kapsam içine girecek demektir. Acil talep karşılanmıştır. Maden işçisi özelleştirme saldırısına karşı işini ekmeğini korumuştur. Ancak özelleştirme saldırısı durdurulmuş değildir. Gelecek için tehlike sürmektedir.

Maden işçileri işyeri komitelerini acilen kurmalı

Eylemin başında işçilerin kararlarını desteklediğini ve tamamen işçilerin arkasında olduğunu söyleyen sendika yönetimi, maden işçisine sormadan eylemi bitirme kararı vermiştir. Üstelik bazı ocaklarda işçilere 58. maddenin geri çekildiği söylenmiş ve işçiler bu bilgi doğrultusunda ocakları terk etmiştir. Bu konuda Üzülmez’deki işçiler madeni terk etmemek için direnç göstermiş, sendika yönetiminin ocağa girerek gerekli açıklamaları yer altında yapmasını istemiştir. Fakat sendika yöneticileri diğer ocaklardaki işçileri eksik bilgilendirip ocaktan çıkarttığı için tek başına kalan Üzülmez’deki işçiler bu karara daha fazla karşı gelememiştir.

Eylemin sonlandırma kararıyla birlikte açıklamanın yapılacağı saatin sabah 06:00 olması, tamamen havza halkının kitlesel desteğini önlemeye yöneliktir ve yanlıştır. Maden işçisi de haklı olarak neden daha fazla insanın katılım sağlayacağı bir saatte bu açıklama yapılmadı diye sendikasına sormakta ve eleştirmektedir.

Tam da burada işyeri komitelerinin önemi ortaya çıkıyor. Eğer maden işçileri, işyeri komitelerini kurmuş olsaydı, eylemi başından sonuna kadar bu komite aracılığıyla sürdürmüş olsaydı, alınacak olan kararda ve eylemin devam edip etmeyeceği konusunda maden işçilerinin kendileri doğrudan söz sahibi olabilirdi. Maden işçisinin bu noktayı iyi görmesi gerekiyor.

Mücadele, işçi alınması için sürdürülmeli

AKP, bu zamana kadar yaptığı her açıklamada özelleştirmeden geri adım atmadığını göstermiştir ve TTK’yı özelleştirmek için saldırılarına devam edecektir. Fakat maden işçileri de yaptıkları bu eylemle, gerektiğinde gücü kendi ellerine alabileceklerini ve özelleştirmeyi durdurmak için neler yapabileceklerini tüm Türkiye’ye göstermişlerdir.

Maden işçileri, yaptıkları bu eylemle yaşadıkları deneyimi sürdürmeli, işyeri komitelerini kurmalı ve hem kuruma işçi alınması için hem de tüm madenlerin işçi denetiminde kamulaştırması için bu mücadeleyi yükseltmelidirler.