İzmir’den bir metal işçisi kadın: “Ne verecekler” değil, ne alacağız demenin zamanı!
Merhaba yoldaşlar, emekçi kardeşler. Ben İzmir Kemalpaşa’da havacılık sektöründe çalışan bir metal işçisiyim.
İşçi sınıfı için kritik ay yaklaşıyor. Yalan olduğu herkesin malumu olan TÜİK’in enflasyon rakamlarına göre asgari ücrete yapılacak zam bu ayın sonunda belli olacak. Ardından, sendikasız ve toplu sözleşme hakkı olmayan işyerlerinde patronlar, asgari ücrete yapılan kadar ya da asgari ücretin üç aşağı-beş üzeri bir zam yapacak. Gerçek enflasyon yüzde iki yüzlerde iken, tamamen palavra yüzde otuz, kırk gibi oranlar konuşacak. Yani her zaman yaptıkları gibi bu sene de emeğimize, alın terimize ve cebimizdeki paramıza göz dikecekler. Eğer asgari ücret komisyonundan çıkan karara ya da patronun iki dudağı arasındaki söze kendimizi mecbur ve layık hissediyorsak bunlara razı geleceğiz. Fakat emekçi dostlarım işin bir de diğer boyutu var. Eğer hayatlarımız, patronların iki dudağı arasından çıkacak sözle ya da asgari ücret masasında belirlenecek sadaka nevinden oranlarla belirlenmesin istiyorsak elimizi taşın altına koymak, o masalara yumruğumuzu vurmak zorundayız. Sendikasız fabrikalarımıza sendika getirmek, sendika geldikten sonra en iyi toplu sözleşmeyi yapmak için ipleri elimize almalıyız. Çok yakın tarihte, Kasım ayında bunun nasıl yapılacağını Gebze’den Chen Solar işçileri bize gösterdi. Onlar yaptı, biz de yaparız. Biz yapabilirsek, örgütsüz başka fabrikalara örnek oluruz. Bu böyle çığ misali artarak büyür. Biz ne alacağız ne kazanabiliriz diye mücadele etmezsek patronların bizden aldıkları da günümüzde olduğu gibi çığ gibi büyümeye devam edecek. Ne verecekler diye beklemenin zamanı çoktan geçti, zaman örgütlenme ve ne kazanabiliriz, haklarımızı nasıl alabiliriz diyerek mücadele etme zamanı. İşçi sınıfı bir olduğunda, ayrı gayrı demeden tek yumruk olduğunda üstesinden gelemeyeceği, iyileştiremeyeceği şey yok. Bugün fabrikamızda, yarın tüm dünyada!
İzmir’den bir metal işçisi kadın
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2024 tarihli 183. sayısında yayınlanmıştır.