Tak-şak hükümet
AKP hükümeti önce “ekonomide dönüşüm paketi”ni açıklayarak, iki gün içinde de metal grevini yasaklayarak işçi sınıfına savaş ilan etmiştir. Ekonomide dönüşüm paketinde yer alan; yok kadın istihdamı teşvik edilecekmiş, yok mesleki eğitime öncelik verilecekmiş, bir sürü madde laf kalabalığından ibaret. Kapsamlı bir dönüşüm paketi hazırladık izlenimi vermek için sokuşturulmuş. Esaslı iki madde var. Biri kıdem tazminatının kaldırılmasına, diğeri ise esnek çalışmaya ilişkin. Bu iki madde de sermayenin uzun zamandır düşünü kurduğu düzenlemeler.
Kıdem tazminatının fona devredilmesini ve bir tür bireysel emeklilik sistemine dönüştürülmesini öngören düzenleme ile patronun işçiyi maliyetsizce işten çıkarması sağlanıyor. Başbakan Davutoğlu ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik çıkmış basın karşısına utanmadan, bir günde 550 kişinin kıdem tazminatını alamadığı için bakanlığa başvurduğunu söylüyor. Peki, siz ne yapıyorsunuz her gün hakkı yenen yüzlerce işçi için zahmet edip onu da söylesenize. Koca bir hiç! İşçilerin kıdem tazminatını almasını isteyen bir günde bu işi çözer! Bir gecede havacılık sektöründe grevi yasakladığınız gibi, metal grevini yasaklayıp bakanların imzalarını topladığınız gibi… Alacaklarda kıdem, ücret vb. işçi alacaklarına birinci öncelik tanımakla başlayabilirsiniz mesela. Battım, iflas ettim diyen patron önce devlete, bankaya değil, işçiye borcunu öder. Kıdem tazminatı alamayanların bir kısmı böylece hakkını alır. Hiçbir yasa çıkarmana gerek yok, mahkeme kararlarını uygulat, taşeron işçiler kadroya geçsin, asıl işveren konumundaki patronlar ve devlet kurumları da paşa paşa kıdem haklarını versin. En önemlisi de sendikalaşma önündeki engelleri kaldır. Sendikal sebeple işçi çıkartan patron, işe iade davası kazanılsa bile işçiyi işe almıyor. Yasadan yararlanıp tazminatını verip işten atıyor. Patrona parasıyla sendikayı kırma hakkı verilmiş. Çıkart bir gecede bir yasa, işe iade davasını kazanan işçiyi geri alma zorunluluğu getir bak o zaman sendikalar nasıl örgütleniyor. Sendikalı işyerlerinde de kıdem tazminatları çatır çatır ödeniyor.
Kıdem tazminatı işinin çözümü kolay. Ama hükümetin ve sermayenin derdi başka… Kriz yaklaşıyor onlar da patrona istediği gibi maliyetsizce işten çıkarma olanağı vermek istiyor. İşsizlik artarmış ne gam. İşçi simsarlığı büroları ile işsiz kalanı köle gibi işverenlere pazarlayacaklar. Hem işsizler ordusunun büyümesi hem de işçi simsarlığı ile ücretler baş aşağı düşecek. Avrupa’nın Çin’i olmak… Hayaldi gerçek yapacaklar. Esneklik de patronlar için işin kaymağı… Bugün işçiler mesailerle ancak belini doğrultuyor. Eşinin çocuklarının yüzünü göremeden hayatlarını fabrikalarına bahşedip geçinmeye çalışıyorlar. Esnek çalışma ile patron iş olduğunda çağıracak; yoksa eve gönderecek, mesai gelirinden de yoksun kalacak işçiler. Herkes asgari ücrete talim.
İşçi tepki mi gösterir? Grev mi yapar? Onu da yasaklarız olur biter! İşte AKP’nin ekonomide dönüşüm programı. İşçi sınıfına karşı tam bir savaş ilanı! Sermayeye ise ben sizin hükümetinizim mesajı. 1990’lı yıllarda genelkurmay başkanı olan Doğan Güreş, o dönemin başbakanı Tansu Çiller’le ilişkisini, “o tak diyor, biz şak diye yapıyoruz” diye anlatmıştı. Şimdi de AKP hükümeti MESS tak diye ister, ben şak diye yaparım diyor…