Sermaye doymuyor bütçe açığı kapanmıyor: Yine kıdem tazminatına göz diktiler!
AKP iktidarı, istihdam kalkanı adı altında işçi sınıfının haklarına yeni bir saldırı paketi hazırlıyor. Hedefte yine kıdem tazminatı var. İşçilerin işten çıkartmalara karşı ellerindeki tek iş güvencesi olan kıdem tazminatı hakkının kaldırılması ya da tırpanlanması söz konusu. Berat Albayrak’ın kıdem tazminatı saldırısını yeniden ısıtarak gündeme sunmasında, ayrıca büyüyen bütçe açıklarını kapatma kaygısının öne çıktığı görülüyor. Son dönemde kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin destekleri ile 127 milyar liraya düşen işsizlik sigortası fonunun yüzde 70’ini tahviller aracılığıyla hâlihazırda kullanmakta olan AKP iktidarı ilk çeyrekte (Ocak-Nisan) 72,8 milyar lira açık veren bütçeyi finanse etmek için yeni kaynak arayışında.
Patronların ödediği vergi azalıyor aldığı teşvik artıyor
Sermaye iktidarı elbette ki sermayeye verdiği destek ve teşviklerden vazgeçmiyor. Şirketler bu dönemde daha önce ödedikleri verginin yarısını bile ödemediler. Kurumlar vergisindeki düşüş yüzde 54,7’ye ulaştı. Daha az vergi ödeyen sermaye bu dönemde işsizlik sigortası fonundan 8,4 milyar teşvik ve destekten faydalandı. Aktif işgücü ve işbaşı eğitim programları ile bu rakam 13,5 milyara ulaşıyor. Bitmiyor, sermaye ücret yükünü de işsizlik sigortası fonuna yıkmış durumda. Nisan ve Mayıs aylarında patronlar kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izinlerle ücret ödemiyor. Kısa çalışma ödeneği kapsamında 10,2 milyar lira, ücretsiz izinlerde ise 1,7 milyar lira işsizlik sigortası fonundan kullanıldı.
Sermaye vergi ödemeyip üstüne işsizlik sigortası fonunu adeta hortumlarken, işçi ve emekçiler maaşlarını ellerine almadan kesilen gelir vergisini ödemeye devam ediyor. Tüm işçi ve emekçiler yaz aylarında bir üst vergi dilimine giriyor. Ancak işçinin emekçinin ödediği vergiler de kara deliğe dönüşen bütçe açığını kapatmaya yetmiyor. Bu yüzden kıdem tazminatına göz diktiler. İşçinin kıdem tazminatı hakkına saldırarak hem iş güvencesini daha da zayıflatmak hem de bütçe açığını finanse etmek için yeni fon yaratmak istiyorlar.
Kıdem tazminatına saldırıda iki formül
Bu kapsamda iki formülden bahsediliyor. İlk formül uzun süredir gündemde tutulan şekliyle kıdem tazminatının tamamen kaldırılarak fona devredilmesi. Bu modelde kıdem tazminatı yerine primlerin bir tür bireysel emeklilik kapsamında birikmesi öngörülüyor. İşçiler işsiz kaldıklarında ya da askere gitmeleri, kadın çalışanların evlenmeleri durumunda herhangi bir tazminat alamıyor. Fonda biriken paraların belirli bir kesintiyle ev ya da araba için çekilebilmesi gibi maddeler öngörülüyor. Bunlar dışında 56 yaşından önce çalışanların fondaki paralarını alma şansları olmayacak. Bu zamana kadar fonda biriken tüm para daha önceki örneklerde olduğu gibi hükümet tarafından bütçe açıklarının finansmanında ve sermaye teşviklerinde kullanılacak.
Kıdem tazminatı fonu girişiminin büyük tepki çekmesi dolayısıyla iktidar yeni bir model daha geliştirmiş durumda. Buna göre işçilerin her kıdem yılı için 30 gün brüt ücret tutarındaki kıdem tazminatı, 19 güne indiriliyor. 11 günlük kısım ise fona devrediliyor. Tepkileri azaltmak ve bir an evvel kaynak bulmak için uydurdukları bu model de en az diğeri kadar işçilerin hakkını gasp etmekte. Hem kıdem tazminatı hakkı kesintiye uğruyor hem de fona devredilen yağmaya açılıyor. AKP iktidarı kıdem tazminatı fonunda biriken miktarı hemen kullanacak. Sermaye de aynı şekilde hiç beklemeden bu fonu teşvik ve desteklerle yağmalamaya başlayacak. İşçi ve emekçiler ise fonda biriken paralarını uzun yıllar sonra alabilecek.
Kıdem tazminatına dokunmak genel grev sebebidir
İşçi sınıfı için açıkça bir saldırı ve yağma girişimi olan kıdem tazminatının fona devredilmesi asla kabul edilmemelidir. Kıdem tazminatının kırmızı çizgi olduğunu söyleyen sendikaların, somut konuşma zamanı gelmiştir. İşçi sınıfının son kalesi lafla değil eylemle ve ne pahasına olursa olsun müdafaa edilmelidir. Kıdem tazminatına dokunmak genel grev sebebidir!