MESS sözleşmesinde taslaklar açıklandı: Yeni Kaveller için işgal, grev, direniş!

MESS

Metal işçileri patron sendikası MESS ile MESS’e bağlı fabrikalarda örgütlü işçi sendikaları olan Türk Metal, Birleşik Metal-İş ve Özçelik-İş sendikalarının yaklaşık 130 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme sürecine hazırlanıyor. Türk Metal ve Birleşik Metal-İş sendikaları taslaklarını açıkladılar. Özçelik-İş ise sessizliğini koruyor.

Taslaklar bir bütün olarak kırmızı çizgi olmalı

Türk Metal sendikası ücretlerde ilk 6 ay için %29,57’lik artış talep ederken Birleşik Metal-İş sendikası ise %30,89’luk bir artış talep ediyor. Şu bir gerçek ki pandemi döneminde patronlar lüks evlerinde oturdukları yerden kârlarına kâr katarken fabrikalarda ölümüne çalışan metal işçilerinin hakkı bu istenen zam oranlarından çok daha fazladır. Taslaklar her zaman eleştirilebilir, eleştirilecektir de fakat taslaklar artık açıklanmıştır. Bu saatten sonra taslaklara sahip çıkarak, MESS’i dize getirecek bir mücadeleyi hazırlamak gerekiyor. Geçmiş dönemlerde MESS’in üç yıllık sözleşme talebine karşı iki yıllık sözleşme kırmızı çizgi olarak ön plana çıkarılıyordu. Şimdi ise metal işçileri taslaklarına bir bütün olarak kırmızı çizgi gözüyle bakmalı ve grev hakkına sahip çıkarak MESS’e boyun eğdirmelidir.

Ne istendiğinden daha önemlisi neyin nasıl alınacağı

Taslaklar tabi ki önemli fakat MESS sözleşmelerinin sonucunu belirleyen çok daha önemli bir faktör var: grev yasağı! MESS her sözleşme dönemi olduğu gibi bu dönemde de grev yasağı tehdidini kullanarak metal işçilerine kendi koşullarını dayatacak. Bunu yaparken de tabi ki Türkiye tarihinin en çok grev yasaklayan iktidar partisi olan AKP hükümetine ve “OHAL’i grev yasaklamak için kullandık” diyen cumhurbaşkanına güveniyorlar. İşte MESS sözleşmelerinde istediğimizi almak için aşılması gereken asıl engel budur. Bu engel aşılmadığı ve metal işçileri üretimden gelen güçlerini kullanamadıkları sürece MESS sözleşmeleri her dönem benzer şekillerde MESS’in belirlediği sınırlar içinde gerçekleşmeye devam edecektir.

Zaferin parolası: İŞGAL, GREV, DİRENİŞ!

Bu seneki sözleşmenin de sabah servisten toplu yürüyüş, sakal bırakma, yemek yememe gibi üretime dokunmayan ve uzadıkça işçiyi yoran eylemlerle geçiştirilmesine izin verilmemeli. Yetki belgeleri geldiği günden itibaren mesailer kesilmeli ve patronların greve hazırlık için stok hazırlamasına izin verilmemelidir. Görüşmelerin başından sonuna üretimden gelen gücümüzü uygun biçimlerde kullanmalıyız. Konu MESS sözleşmesi olduğunda her fabrika Kavel’dir, her fabrika Türkiye işçi sınıfına grev hakkını gerçek anlamda yeniden kazandırmanın birer mevziidir. Zafere giden yolu hazırlamaya bugünden başlanmalı, fabrikalar greve hazırlanmalıdır. Grev günü gelip çattığında da Kavel işçilerinin mirasına sahip çıkmalı, hiçbir grev yasağını tanımamalı ve grev hakkımızı sonuna kadar fiili mücadele ile savunmalıyız.