ODTÜ’de 1 Mayıs’a çağrı eylemi
29 Nisan Cuma günü ODTÜ’de Tez-Koop-İş Ankara 2 No’lu Şube, Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube ve Genel-İş Ankara 2 No’lu Şube tarafından 1 Mayıs mitingi öncesinde bir eylem gerçekleştirildi. Saat 15.15’te Kütüphane önünden başlayan ve kampüs içerisinde alkışlar ve sloganlarla devam eden eylemin sonunda fizik çimlerine geçildi ve burada bir basın açıklaması okundu. Eylemin sonunda emekçiler ve öğrenciler omuz omuza halaylar çektiler.
Eylem öncesinde bir hafta boyunca ODTÜ’nün tüm binalarına üç sendikanın ortak 1 Mayıs çağrı afişleri asıldı, servislerde ve yemekhanede bildiriler dağıtıldı. Kafeterya, Fizik ve Mühendislik Merkez binalarından pankartlar sallandırıldı. Çalışmanın ana vurguları taşerona kadro yalanı, kiralık işçilik, kıdem tazminatının gaspı, kamu emekçilerinin iş güvencesinin yok edilmesi üzerineydi.
Taşeron işçiler, kadrolu işçiler, idari personelinden akademisyenine kamu emekçileri ve ODTÜ öğrencilerinin hep birlikte işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü için attıkları sloganlar gelecek için biriktirilen umutlar oldu.
Okunan basın açıklaması metni aşağıda yer almaktadır.
“İdari personelinden taşeron işçisine, akademisyeninden kadrolu işçiye, tüm ODTÜ emekçileri…
Emek mücadelemizin her daim yanında duran öğrenci dostlar…
Hepinizi 1 Mayıs’ın mücadele ve dayanışma ruhuyla selamlıyoruz!
Ülkemiz, bölgemiz karanlık günlerden geçiyor. Bir yandan eylemlerde, mitinglerde, kentlerin ortasında patlayan bombalarla insanlar katlediliyor. Diğer yandan taciz, tecavüz, hak ihlalleri hiç olmadığı kadar fazla yaşanıyor. 45 çocuğun tecavüze uğraması, sorumluların ceza almak bir yana korunup kollanması gibi insanın kanını donduran, insanlık onuruna sığmayan gelişmeler her gün yaşanıyor. Tüm toplum derin bir korku, baskı ve öfke atmosferinin içine çekiliyor.
Tüm bunlar yaşanırken de emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, iş güvencemize karşı yürütülen saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Yapılan her düzenlemeyle, bizlere “müjde” diye sunulan her yasayla elde avuçta kalan son kırıntılarımızı, son haklarımızı da kaybediyoruz.
Hepimiz biliyoruz, asgari ücrete zam dendi, sonra iğneden ipliğe her şeye öyle bir zam yapıldı ki eski halimizi arar olduk. Binlerce emekçi işinden, sosyal haklarından oldu. Taşerona müjde diye kadro sözü verildi ama öyle bir kadro önerdiler ki taşeron işçileri “biz böyle iyiydik” diye isyan ettiler. Taşeron işçilerinin sendikalaşma dâhil her türlü hakkına, ücretine göz diken Özel Sözleşmeli Personellik, işçilere hiç utanmadan müjde diye sunuldu.
Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verecek olan, şimdilerde mecliste görüşülen yasa ise taşeronluğu bile aratır bir uygulama. Ne isim verirlerse versinler bu uygulama işçi simsarlığıdır, kiralık işçiliktir, köleliktir! İşçinin kıdem tazminatı, emeklilik, yıllık izin, sendika gibi her türlü hakkını gasp etmeye yöneliktir.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi se bütün bunlarla bağlantılı bir konu. Özel sözleşmeli personellikle, kiralık işçilikle fiilen kaybedeceğimiz kıdem tazminatını fona devredip, patronlara yük olmaktan çıkaracaklar. Ama kıdem tazminatı tüm dünyada işçilerin, emekçilerin yıllarca mücadele ederek kazandıkları en önemli haklarımızdandır. Kıdem tazminatı iş güvencemizdir.
İşçi sınıfına karşı böyle vahşice saldırılırken kamu emekçileri de nasibini alıyor elbet. Performans sistemi, kariyer basamakları gibi uygulamalarla, 657 nolu yasada yapılacak değişikliklerle tüm kamu emekçileri mobbingin, keyfiliğin, adam kayırmanın, güvencesizliğin pençelerine bırakılmak isteniyor. Üniversitelerde YÖK’e ve rektörlere verilen yetkilerle üniversitede her türlü aykırı sesin, hakkını hukukunu arayan üniversite emekçileri bastırılmak isteniyor.
Dostlar, bizim bayramımız, bizim günümüz 1 Mayıs geldi! Bu sene 1 Mayıs’a haklarımıza, emeğimize, insanlık onurumuza karşı bin bir türlü saldırı altında yürüyoruz. Saydığımız tüm saldırılar işçi-memur ayrımı olmaksızın hepimize, çocuklarımızın geleceğine yönelik topyekûn bir saldırıdır. Bu saldırıya tüm işçiler, emekçiler olarak topyekûn bir cevap verme zamanımız geldi.
Taşeron işçilerin kadro talebini birlikte haykırıp, kiralık işçiliğe ve kıdem tazminatının gaspına birlikte dur diyecek, kamu emekçilerinin haklarına birlikte sahip çıkacağız. Bugün geri adım atacak lüksümüz yok. Şimdi mücadele etmezsek, boyun eğersek, yarın sahip çıkacak bir hakkımız kalmayacak. Tüm baskılara, saldırılara, korkuya rağmen 1 Mayıs’ta alanları dolduralım, umudu, mücadeleyi birlikte büyütelim. 1 Mayıs’ta ODTÜ emekçileri olarak birlikte vereceğimiz mücadelenin yollarını açalım.
YAŞASIN 1 MAYIS ”