2020’nin İstanbul’daki ilk gazete okur kahvaltısında mücadele ve grev coşkusu hakimdi!

2020’nin İstanbul’daki ilk gazete okur kahvaltısında mücadele ve grev coşkusu hakimdi!

Gerçek gazetesi 2020 yılına yoğun bir ülke ve dünya gündemiyle girdi. Yeni yılın ilk sayısının sayfaları mücadele ve işçi sınıfının gündemiyle doluydu. “MESS'i ezelim!” manşetiyle metal işçilerinin patron örgütü MESS'e karşı kavgasını kapak sayfasına taşıyan Gerçek gazetesinin Ocak ayı okur toplantısı, 12 Ocak Pazar günü Devrimci İşçi Partisi İstanbul bürosunda gerçekleştirildi. Farklı sektörlerden, fabrikalardan işçilerin, üniversite ve lise öğrencilerinin yoğun katılımının olduğu okur toplantısına grev eşiğinde olmanın coşkusu, üniversitelerde verilen mücadelelerin sevinci de yansıdı.

Hep birlikte yapılan kahvaltının ardından gazetenin yeni sayısında yer alan, gazete çıktıktan sonra gerçekleşen dolayısıyla sitede yer bulan gündemlere ilişkin sunum yapmak üzere sözü DİP Genel Başkan Yardımcısı Levent Dölek aldı. Dölek sözlerine MESS’e bağlı fabrikalarda yürüyen grup sözleşmeleri sürecinden ve burada yatan mücadele dinamiklerinden başladı. Metal işçilerinin greve gitmesi çok muhtemel olan mücadelesinin, yalnızca MESS’e karşı kazanım elde etmek anlamına gelmediğini, bu kavganın hepimizin kavgası olduğunu; grev yasaklayan, işçiye emekçiye gence sopa gösteren istibdada karşı memleketteki hürriyet mücadelesiyle birleştiğini söyledi. İstibdad rejiminin MESS patronlarına grevi yasaklama sözünü verdiğini, MESS'in de istibdaddan aldığı güvenle küstahça davranabildiğini söyleyen yoldaşımız, her ikisinin de metal işçilerinin mücadele azmini hesaba katmadıklarını söyledi. Devrimci İşçi Partisi’nin bu önemli mücadeleyi ileriye taşımak, zaferle buluşturmak için ince eleyip sık dokuyarak, fabrikaların nabzını günbegün tutarak oluşturduğu perspektifi anlattı.

Ardından memleketteki ekonomik krizi, açıklanan enflasyon rakamlarına karşılık gerçek enflasyonu, emekçi halkın sırtındaki vergi yükünü işçi sınıfının bakış açısından anlattı. Memleketteki siyasi gelişmelere her ay işçilerin emekçilerin penceresinden ışık tutmaya gayret eden Gerçek gazetesi, kapak sayfasında metal işçilerinin mücadelesini taşımakla birlikte, sürmanşetiyle Libya'ya asker gönderilmesine hayır demişti. Bu önemli gelişmeye de değinen Dölek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de emperyalistlerin ve Siyonistlerin oyununu bozmak için Libya'ya gitmediğini, hükümetin anlattıklarıyla gerçekler arasında çok büyük farklar olduğunu söyledi. Türkiye'nin İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Mısır arasında Filistin halkına ait olan doğalgazın Avrupa’ya pazarlanması için yapılan anlaşmada, oyunu bozmak bir yana anlaşmanın dışında kalmamak, pazarlıklarda yer kapmak için bu hamleyi yaptığını vurguladı.

Dölek sunumunda dünyanın ve bölgemizin son günlerdeki en önemli gündemlerinden biri olan, Amerikan emperyalizminin Irak’ta yaptığı terör saldırısı sonucunda Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ve yanında Haşdi Şabi yöneticisi Ebu Mehdi el Mühendis'in de öldürülmesine yer verdi. ABD'nin düzenlediği suikastın bir terör saldırısı olduğu, Amerika'nın hala Irak'ta işgalci olduğu ve emperyalizmin Ortadoğu halklarının en büyük düşmanı olduğu konusunda en ufak yalpalamanın affedilemez bir hata olduğunu vurguladı. Ancak İran İslam Cumhuriyeti Devleti'nin, molla rejiminin de emperyalizmin karşısında kararlı bir mücadele yürütebilecek, güvenilir bir güç olarak görülmemesi gerektiğinin, İran devletinin kendi halkını ezerek, mezhepçilik yaparak İran halkını emperyalizme karşı zayıflattığının da altını çizdi. Emperyalizmi Ortadoğu'dan temelli silip atacak gücün de Gerçek sayfalarında yer aldığını gösteren Dölek, gazetemizin uluslararası bölümüne sığmayan devrimleri, henüz devrim olmamış ancak güçlü bir şekilde ilerleyen halk isyanlarını anlattı.

Sunumun sonunda verilen kısa bir aranın ardından, tartışma bölümünde farklı sektörlerden pek çok işçi söz aldı. Söz alan işçilerin gündeminde elbette MESS süreci önemli bir yer tutuyordu. İTÜ öğrencilerinin verdiği boykot mücadelesi üzerine söz alan DİP'li Öğrenciler'den bir yoldaşımız rektörlüğün ve özel güvenliğin terörüne rağmen, yoldaşlarımıza arkadaşlarımıza açılan soruşturmalara rağmen büyüyen mücadeleyi anlattı. Ekonomiyi, sınıf mücadelesini, İran’ı ve anti-emperyalist bir siyasi hattı tartıştığımız verimli bir katkı bölümünün ardından kahvaltı; mücadele coşkusuyla, greve şimdiden hazırlanma çağrısıyla sona erdi.