Çocuk istismarına, tacize ve tecavüze karşı emekçiler seslerini daha da yükseltmelidir

Çocuk istismarına, tacize ve tecavüze karşı emekçiler seslerini daha da yükseltmelidir

Küçükçekmece’de 5 yaşındaki bir çocuğun cinsel istismara uğraması yine bardağı taşırdı. Türkiye’nin dört bir yanında halk sokaklara döküldü. Yandaşlıkta sınır tanımayan bazı satılık kalemler, “hepimiz istismara karşıyız kimi protesto ediyorsunuz, sapıklar sizin protestonuzla mı düzelecekler” türünden mide bulandırıcı açıklamalar yaptılar. Halbuki protestoların kendisi basit bir gerçeği de açıkça gösterdi. Çocukların güvenliğini sağlayamayan devlet bazı protestoları bastırmak için polisi halkın üzerine göndermekten geri durmadı. Küçükçekmece Kanarya mahallesinde polis TOMA eşliğinde halka saldırdı.

Halk; kadınlarını, gençlerini, çocuklarını korumak için, istismara uğrayan ama sesini çıkaramayanların sesini yükseltiyor. Yeni istismarlar, tacizler, tecavüzler yaşanmasın diye. Fabrika işçileri işyerlerinde, sokakta eylemlerle, pankartlarla bu sesi yükseltiyor. Bu meselenin birtakım sapığın yaptığı münferit olaylardan ibaret olmadığını söylüyor. Bu sistem kadınları, gençleri, çocukları baskı altında tutmak için cinsel istismarı görmezden geliyor, kullanıyor. Sırf bir yerlere yakın olduğu için, arkasını dini ya da siyasi güçlere dayadığı için cezasız kalan, tutuksuz yargılanan her bir tacizci, tecavüzcü yeni saldırıları cesaretlendiriyor.

Kapitalist sistem, aynı zamanda bu vakalara karşı alınacak önlemleri de maliyet hesabı olarak görüyor. Çocuklar için kreşler, düzgün işleyen sosyal hizmetler kurumu, ebeveynlerin çocuklarıyla daha fazla ilgilenebileceği şekilde çalışma saatlerinin azaltılması, çocukların güvenle oynayabileceği sokaklar, sosyal tesisler, kadınların güvenli şekilde evine varacağı aydınlatılmış sokaklar, patronların kâr hesabına göre değil, kadın işçinin güvenliğine göre ayarlanmış vardiya saatleri ve daha pek çok şey pekâlâ gerçekleştirilebilir. Cinsel istismar, taciz ve tecavüz kadınlardan, gençlerden, çocuklardan uzak tutulabilir.

Ama bunun için devlet ne maliyete katlanıyor ne de adalet mekanizmasını işletiyor. Sermayenin devleti kadını ve çocuğu korumak, suçluyu caydırmak ve cezalandırmak için değil, yükselen sesleri kısmak için uğraşıyor. Emekçi mahalleleri ve fabrikalardan çıkan bu ses daha da yükselmeli, tüm Türkiye’yi sarmalıdır.

Metal İşçisinin Sesi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2019 tarihli 116. sayısında yayınlanmıştır.