Tuzla Chen Solar’dan bir kadın işçi: Erkek egemen kapitalist sisteme karşı emekçi kadınlar en öne!
Merhaba yoldaşlar,
Ben Tuzla Deri Sanayi bölgesinde bulunan Chen Solar fabrikasında çalışan bir işçi kadınım. Fabrikamız Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlü. Bizler de fabrikanın sendikamızda örgütlenmesinden bu yana, yetki almak için verdiğimiz mücadeleden fabrikanın içinde çalışma koşullarımızı, ücretlerimizi iyileştirmek için yaptığımız eylemlere kadar örgütlü gücümüzü birçok kez kullandık. Son sözleşme dönemimizde de birliğimizi koruyarak, eylemlerimizle patrona gerekirse greve hazır olduğumuzu göstererek haberlere konu olacak kadar iyi bir sözleşme yaptık. Sendikamızın vergide adalet politikasını sözleşmemizde kazandığımız vergi yardımı maddesi ile toplu sözleşmemize yansıttık. Bu hem emsal bir madde oldu hem de bu kazanım Chen Solar işçisinin vergi kayıplarını bir nebze yerine koymasını sağladı. Bütün bunları örgütlenerek, mücadele ederek başardık.
Biliyoruz ki hem sendikamızın örgütlü olduğu işyerleri hem de başka fabrikalar geçtiğimiz yılı grevlerle, direnişlerle kapattı. Bizler de bu mücadeleleri yakından takip ettik. Elimizden geldiğince grev alanlarında, direniş alanlarında sınıf kardeşlerimizle beraber olmaya çalıştık. Polonez işçisinin zaferini kendi zaferimiz saydık, sevinçle karşıladık. Birleşik Metal-İş’te örgütlü, işçi sınıfının öncü gücü metal işçilerinin patron örgütü MESS’e karşı grevlerini sahiplendik. İktidar MESS’e arka çıkmak için grevlerimizi yasakladığında, biz de sloganlarımızla fabrikamızda Grid, Hitachi, Schneider ve Arıtaş işçisi kardeşlerimizin yanında olduğumuzu haykırdık. Bugün de Green Transfo fabrikasında grevlerinde bir ayı deviren işçilerin, greve yeni başlayan As Kaynak işçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki bu fabrikalardaki grevler kazandığında bizler de kazanacağız! Bizi açlık ücretlerine, İngiliz Mehmet’in Orta Vadeli Programı ile yoksulluğa sefalete mahkûm etmeye çalışanları örgütlü mücadelemizle dize getireceğiz!
Yoldaşlar, bütün bunlar olurken bir yandan da önümüzde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü var. Geçtiğimiz birkaç yılda emekçi kadınların gündemlerini, taleplerini alanlara taşımak konusunda Birleşik Metal-İş’in kadın komisyonu çok önemli işler yaptı. Son 8 Mart’ta yüzlerce metal işçisi kadınla Gebze Kent Meydanı’nda buluşmuş, sendikalı, sigortalı ve güvenceli çalışma talebini, eşit işe eşit ücret talebini, kreş hakkı talebini yükseltmiş, şiddete ve tacize karşı ses çıkartmıştık. Şimdi de kazanılmış haklarımıza dokunulmasına izin vermemek, ekonomik krizin bedelini ödememek için emekçi kadınları örgütlenmeye ve alanlara çağırmamız gerekiyor. 2025 yılı biz emekçi kadınlar için geçtiğimiz yıldan da büyük tehlikeler barındırıyor. Memleketin dört bir yanında fabrikalardan işten atma haberleri duyuyoruz, okuyoruz. İşten çıkartma dediğimizde patronların aklına önce kadın işçiler geliyor biliyoruz. Mehmet Şimşek patronlara kolaylık olsun diye esnek çalışma gibi uygulamaları işçi sınıfına dayatacak, bunu da biliyoruz. Esnek çalışma dayatması ile de en çok karşılaşanlar kadın işçiler oluyor. Yoksulluktan, işsizlikten en ağır biz etkileniyoruz. Bunların yanında hayatlarımızı tehdit eden erkek şiddeti var. Kadın cinayetleri ile her gün öldürülüyoruz. Bu yüzden bu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yine en önde olması gereken bizler, emekçi kadınlarız! Bütün emekçi kadınlara çağrım o gün hep beraber alanlarda olmak. Bir araya gelip erkek egemen kapitalist sisteme karşı örgütlü mücadeleyi yükseltelim!
Tuzla Chen Solar’dan bir işçi kadın
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2025 tarihli 185. sayısında yayınlanmıştır.
