Başyazı: Patronların düzeninde seçimler geçer zulüm bitmez!
Seçimler bitti, iktidarı ve muhalefetiyle tüm düzen partileri sermayenin çıkarları doğrultusunda aynı türküyü söylemeye başladı. Ekonomiye ve yapısal reformlara odaklanalım!
Bu yapısal reformların ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Hükümet zaten açıklamıştı, kıdem tazminatını kaldırıp fona devredecekler, zorunlu hale getirilecek olan BES’le birleştirecekler ve sermayenin yağmasına açacaklar. Kalanı ise TOBB tamamladı. 2 aylık deneme süresini 6 aya çıkartmak istiyorlar. Esnek çalışma istiyorlar. İşçi alacaklarında zaman aşımını 5 seneye indirmişlerdi. Yetmedi 1 seneye indirmenin peşindeler. Bunu kendi ticari alacakları için zaman aşımı süresi 10 yıl olan patronlar istiyor. Utanmazca, arsızca... Hırsızlığın zaman aşımının 8 yıl olduğu ülkede, yavuz hırsızlar ev sahibini bastırmaya çalışıyorlar. İktidarı ve muhalefetiyle düzen partilerinin ortak diliyle söyleyecek olursak: Hepsi yatırım ortamını iyileştirmek için!
Bir kez daha işçilerin haklarını tırpanlamaya, kamunun birikimlerini yağmalamaya geliyorlar. Şeker fabrikaları, Sakarya tank paleti fabrikası derken sıra Milli Piyango’ya geldi. Her sene kamuya ve hazineye toplam 1,5 milyar liraya yakın kaynak aktaran Milli Piyango, Tüpraş gibi, Tekel gibi, Sümerbank gibi sermayeye peşkeş çekilmek isteniyor. Üstelik bu görev yine İngiltere merkezli bir danışmanlık ve denetim şirketi olan Ernst&Young’a veriliyor. Tam da “yabancı sermayeye güven verin” diyerek iktidarı eleştiren CHP ve Amerikan muhalefetinin istediği gibi…
Seçimler biter bitmez zam yağmuru başladı. Bütçe açığını kapatmak için, kamu harcamalarında kısıntıya gidilecek, halka kemer sıktırıp kaynakları, fabrikatörlere teşvik adı altında, modern tefecilere ise faiz olarak aktaracaklar. Tam da bütçe disiplini, mali disiplin diyen CHP ve Amerikan muhalefetinin iktidardan istediği gibi…
G-20 toplantısında Erdoğan ve yanındakilerin, dümeni nasıl ABD emperyalizmine doğru kırdığını gördük. CHP’nin, İyi Parti’nin, Amerikan ve Avrupa muhiplerinin her zaman söylediği, iktidardan yapmasını istediği gibi…
Geçtiğimiz seçim döneminde iktidarın “beka sorunu” iddiası ve her yerde terörist gören, her muhalif duruşu terörist olarak yaftalayan yaklaşımının ne kadar boş olduğunu tüm millet gördü. CHP ve Amerikan muhalefetinin demokrasi, hak, hukuk iddialarının da içinin aynı ölçüde boş olduğunu görmenin zamanı gelmiştir. Seçim döneminde birbirine demediğini, yapmadığını bırakmayanlar, işçiye saldırırken birlik oluyorlar. Seçim yarışı biter bitmez emperyalizme hizmet yarışı başlıyor.
İşçi ve emekçiler! İşçiyi emekçiyi fakirleştiren ve ezen, zengini daha zengin yapan, haklıyı susturan yağmacılara iktidar nimetlerini sunan, baskı ve zulüm idaresi olan istibdad rejiminden vatan, millet için bir beklentiniz olamaz! Sermayenin partilerinden oluşan Amerikan muhalefetinden ise asla hak, hukuk, adalet gelmez! Bunlardan bir daha dönmemek üzere ayrılmanın zamanıdır!
İşçinin, emekçinin, yoksulun saflarında ayrı gayrı yoktur! EYT’liler, staj ve çıraklık mağdurları, emekliler, işsizler, kamu emekçileri, sendikalı-sendikasız, mavi-beyaz yakalı, kadrolu-taşeron, yerli-göçmen işçiler BİRLEŞİN!
Bizi sömürmek, haklarımızı gasp etmek, emperyalizme hizmet etmek için el ele verenlere cevabımızı Birleşik İşçi Cephesi’yle verelim!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2019 tarihli 118. sayısında yayınlanmıştır.