Başyazı: Emperyalizme ve kapitalizme karşı Ekim devriminin yolunda ilerleyelim

Ekim devriminin tam olarak 100. yılındayız. 7 Kasım 1917’de Rusya’da yoksul köylülerin ve askerlerin (generaller değil erler!) desteğiyle işçi sınıfının iktidara gelişinin ve böylece açılan işçi devrimleri çağının 100. yılındayız.

Yeni Ekim devrimleri için, işçi sınıfını yeniden iktidara taşımak için yine yollardayız. SSCB yıkıldı diye ya da Çin Komünist Partisi, Çin Kapitalist Partisi’ne dönüştüğü için, Fidel Castro öldüğü için bu çağ kapanmış değildir. İşçi sınıfı hâlâ diktatörler yıkmaya devam ediyor. Tunus’ta ve Mısır’da genel grevlerle yıkılıp giden diktatörlükler en yakın örnekler.

Ama işçi sınıfı, emekçiler ve yoksullar Ekim devriminden önce de çok diktatör devirdi. Bundan sonra da yapacaktır. Ekim devrimi ise Rus Çarı’nın devrilmesinden çok daha fazlasıdır. Sadece bir diktatörü devirmemiştir. Bir sınıf olarak sermayenin egemenliğine son vermiştir. İşçi sınıfının iktidar olmasıyla yeni bir toplumun inşasının ve sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyaya gidişin yolunu göstermiştir.

Ekim devrimi dünya devriminin başlangıcıdır. Rus değildir tüm dünya işçi sınıfının devrimidir. Kurduğu işçi devletinin adında Rus geçmez, bayrağında çift başlı kartal veya Slavların kırmızı, mavi, beyaz renkleri yoktur. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin bayrağında işçinin çekici, köylünün orağı vardır. Devrimin rengi ise tüm dünyada kızıldır. Öyle emperyalist propagandanın yaydığı gibi Türklüğe, Müslümanlığa karşı değildir. İşçi sınıfının dünya partisi niteliğindeki Komünist Enternasyonal, bütün ülkelerin işçileri birleşin şiarına ezilen ulusları da eklemiştir. Ekim devrimi, Türkistan’ı Çarlık esaretinden kurtarmış, uyanan Müslüman halkların devrimi olmuştur.

Devrimci İşçi Partisi işte bu yolun yolcusudur. Ekim devriminin zaferi gibi yenilgisinden de dersler çıkarmıştır. Stalinist bürokratik yozlaşmanın karşısında sürekli devrimin yanındadır.

Bu yolda yürümek tarihi bir davanın takipçisi olmaktan ibaret değildir. Somuttur, günceldir, gün gün sermayeye ve emperyalizme karşı mücadele etmeyi gerektirir.

Ekim devriminin yolu, NATO’dan çıkmak, İncirlik’i kapatmak için mücadele etmektir. Rus işçisinin Müslüman kardeşinin hakkını savunduğu gibi Kürdün hakkını savunmaktır. Arapla, Farsla, Balkanlarda, Kafkaslarda kardeş halklarla kol kola vermek emperyalizme ve Siyonizme karşı savaşmaktır.

Ekim devriminin yolu, modern tefecinin eline düşmüş borç batağındaki emekçiye, faiz ödemenin değil, bankaları kamulaştırmanın yolunu göstermektir. Taşerona kılıf bulmak değil, taşeronu kaldırmaktır. İşsizliğe pansuman yapmak değil, herkese çalışma hakkı ve güvence sağlamaktır. Bunun için tüm ekonomiyi devlet mülkiyeti temelinde planlamaktır.

Bu yolun gereği; patron partilerinin arkasında yürümek değil, işçi sınıfının bağımsız şekilde masaya yumruğunu vurması için devrimci bir işçi sınıfı partisi inşa etmektir. Çağrımız öncü işçileredir. 100. yılında Ekim devriminin partisi Devrimci İşçi Partisi saflarında ve yeniden Komünist Enternasyonal gibi bir dünya partisinin inşasında birlikte yürümek içindir. Bu yol tek çıkar yoldur. Varacağı yer:

İstibdada karşı hürriyettir! Emperyalizme ve kapitalizme karşı devrim ve sosyalizmdir!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2017 tarihli 98. sayısında yayınlanmıştır.