Alevlerin içine giren kahramanlar yılda en fazla 9 ay 29 gün ekmek yesin öyle mi?
Ormanlar yanmaya devam ederken halkın acısı da öfkesi de yükseliyor. Bir yanda yanan ağaçlar, ormanlarda yaşayan yangından kaçamayan canlılar, yerleşim yerlerini de etkisi altına alan yangınlarda yanan evler, köylülerin yetiştirdiği hayvanlardan ölenler, kül olan tarım arazileri diğer yanda devletin yangınları söndürme konusunda gösterdiği beceriksizlik ve içine düştüğü acz... Özellikle havadan müdahalenin çok yetersiz şekilde yapılması Türk Hava Kurumu (THK) uçaklarının neden kullanılmadığını, uçak ve helikopter ihalelerini gündeme getirdi. İktidarın yangına hazırlık konusunu ne kadar ciddiye aldığının bir göstergesi THK’nın uçakları konusu ama bir de işin işgücü yani orman işçileri boyutu var.
Ormanlarda yangınla mücadele ve ormancılık faaliyetlerinde çalışan işçiler 5 ay 29 günlük sözleşmelerle geçici işçi olarak istihdam ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı onay verirse de sözleşmeleri 4 ay süre ile uzatılıyor. Yani yaklaşık 8 bin 600 geçici orman işçisinin yılda en fazla 9 ay 29 gün sigortası yatıyor, o kadar süre evine ekmek götürebiliyor. Bu yıl 19 Mayıs’ta Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli attığı bir tweet ile güzel haber diye Hazine ve Maliye Bakanlığının süre uzatımını onayladığını, orman işçilerinin 4 ay daha çalışacaklarını duyurmuştu. Yani bakanlığın onay vermemesi ve bu yangınlarla o işçilerin yokluğunda mücadele etmek de bir ihtimalmiş. Demek ki orman yangınlarına karada en deneyimli şekilde müdahale edecek işçileri evine göndermeyi, ormanları yılın yarısında başıboş bırakmayı iktidar aklından geçirebiliyormuş. Şimdi lütfedip de sözleşmesini uzattıkları o işçilerden ikisi, Manavgat’taki yangında canını verdi! Hayatta olsalar Ekim ayının sonunda işsiz kalacaklardı. Şu ana kadar yangınla mücadele sırasında yaralanan en az 12 orman işçisinin başına gelecek de bu.
Üstelik yangınlar sadece yaz aylarında çıkar diye bir kaide mi var? Geçtiğimiz yılın son günü, 31 Aralık 2020’de, sadece Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı işletmelerin sorumluluk alanında, tek bir günde dört orman yangını çıkmış. Bu tür durumlarda, yetersiz sayıda işçi istihdam edildiği için yangınlar ancak diğer orman bölge müdürlüklerinden yangın söndürme ekiplerinin desteğine ile söndürülebiliyor. Düşünün Kastamonu Taşköprü yangınına müdahale için Mersin’den yangın söndürme ekibi desteğe gelmiş. Yangına ilk yarım saat içinde müdahale kritik önemde iken, 8-10 saatlik mesafeden gelen destek ekipleri beklenirse zayiatın boyutu da katlanarak artar. THK uçakları kadar orman yangınlarına geç müdahalenin ne kadarının işçi sayısının yetersizliğinden kaynaklandığı da iktidarın cevap vermesi gereken bir sorudur.
Yangın işçilerinin geçici sürelerle istihdam edilmesi, sayılarının azlığının yanında sahip olduğu ekipmanların yetersizliği de cabası. Yangınlarla birlikte halk yardım toplamak için seferber olurken özellikle ilk günlerde en fazla dile getirilen ihtiyaçların arasında yanmaz bot ve kıyafetler geliyordu. Tabii ki bu malzemelerin bir kısmı yangın bölgelerinde yaşayan ve seferber olan insanlar için de isteniyor. Ama bir süre önce Adana, Edremit ve Saimbeyli Orman İşletme Müdürlüklerindeki yangın işçileri ile yapılan bir anketin sonuçları bu ihtiyacın sadece profesyonel olmayan ekiplerin ihtiyacı olmadığını gösteriyor. Ankete katılan işçiler, her yıl kendilerine yangında kullanılmak üzere birer gömlek, pantolon, yangıncı botu, şapka, tişört, kemer, maske, gözlük ve eldiven dağıtıldığını ama bunların yanmaz özellikte olmadığını, örneğin maskelerin toz maskesi şeklinde olduğunu söylüyor.
Bugün hepimiz yangınların bir an önce söndürülmesini istiyoruz, THK uçaklarının peşine düşeceğiz ya da yanan arazilerin imara açılmamasının takipçisi olacağız diyoruz ya, canları pahasına alevlerin içine giren, yaşamını yitiren ve işsiz bırakılan orman işçilerini de unutmayalım. Ormanlara anında ve yeterli şekilde, başka bölgelerden destek beklemeden müdahale edebilecek sayıda orman işçinin geçici değil, kadrolu şekilde istihdam edilmesinin de takipçisi olalım.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2021 tarihli 143. sayısında yayınlanmıştır.