İTÜ yönetiminin eli öğrencinin cebinde

İTÜ’de dönem bitiyor, yaz başlıyor, öğrencinin sırtındaki maddi yük azalmak bir yana artıyor! Dönem boyunca yurt fiyatları, ders araç gereçlerinin masrafları ve okuldaki özelleştirmeler derken öğrencinin cebinde kuruş kalmadı. Dönem bitti yaz okulu başladı. Bütünleme sınavlarının kaldırılmasıyla öğrencilerin mecbur bırakıldığı yaz okulu programı ise yüksek ücretlere tabi. Yaz boyunca okulda kalmak durumunda kalan yüzlerce öğrenci, bütün dönem içerisinde sırtladıkları maddi yükü yazın da sırtlamaya devam ediyor, üstüne bir de yaz okulu için ödemek zorunda oldukları para ekleniyor. Bu para, alınan derse göre kimi zaman 700 lirayı aşıyor.

Yaşanan bu soyguna okul yönetiminin verdiği cevaplar ise her seferinde aynı. Yönetim her zam sonrası tepki gösteren öğrencilerin karşısına belirli hesaplarla, kâr-zarar tablolarıyla çıkıyor. Doğruluğu son derece meçhul olan bu açıklamaların gözümüzde en ufak kıymeti yok. O tablolardır ki öğrenciye bir kahvaltıyı çok gören. O hesaplardır ki hem İTÜ’de hem Türkiye’de binlerce öğrenciyi okurken çalışmak durumunda bırakan. O hesaplardır ki okula taşeronu sokan, insanlık dışı koşullarda onlarca işçiyi çalıştıran, 3 senede 3 işçinin hayatına mâl olan. Biz devletin okulunda okuyan bu ülkenin emekçi çocukları olarak çok açık ve net bir şey talep ediyoruz. Eğitim her şekilde ücretsiz olmalıdır. Emekçi çocuklarının eğitim olanakları, üniversite çalışanları, kâr-zarar hesaplarına konu edilemez. Üniversiteler şirket, öğrenciler müşteri değildir ve olmayacak!

Gün üniversite A.Ş.’ye karşı mücadele etme günüdür. Mevcut üniversite yönetimi, yani bir taraftan okulu özel şirketlere peşkeş çeken, öbür taraftan iktidarın oyununu oynamak için öğrenciye ve emekçiye yapmadığı baskıyı bırakmayan idarecilik mahkûm edilmelidir. Bunu yapacak olan da biz öğrencilerin bir kolumuza kamu emekçilerini, öbür kolumuza okulumuz işçilerini takarak yürüteceğimiz ortak mücadeledir. Bu mücadelenin zaferi herkese nitelikli, bilimsel ve ücretsiz eğitim olanaklarını sağlayacak, üniversitelerin kapısını onu var eden emekçi halka, işçi sınıfına ve onların çocuklarına sonuna kadar açacak, sermayenin değil, emeğin üniversitesini, özgür emekçiler üniversitesini kuracaktır.

İTÜ’den DİP’li öğrenciler

Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2017 tarihli 94. sayısında yayınlanmıştır.