Gençlik işçi sınıfının ekmek ve hürriyet kavgasının yanında! Metal işçilerinin grevi hepimizindir!

Gençlik işçi sınıfının ekmek ve hürriyet kavgasının yanında! Metal işçilerinin grevi hepimizindir!

160 bin metal işçisini kapsayan toplu sözleşme sürecinde MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) patronlarının dayattığı sefalet ücretlerini kabul etmeyen metal işçileri 19 Ocak’ta üretimden gelen örgütlü gücünü kullanarak şalteri indiriyor ve haklarını almak için greve çıkıyor. 1963’te Türkiye’de grev hakkını fiili grevle yasalara yazdıran Kavel işçilerinin mücadelesi 60 yıl sonra bir kez daha metal işçilerinin mücadele sloganı oldu: “Her yer Kavel her yer direniş!” Bu mücadele sloganı gençliğe de bir çağrıdır. Ekmek mücadelesi ile hürriyet mücadelesini birleştirmek için öğrenci gençlik bu çağrıya karşılık vermeli, metal işçisinin yanında yer almalıdır. 

Metal işçilerine sefalet ücretini dayatan sermaye düzeni öğrencileri de yoksulluğa sürüklüyor!

Patronlar kârlarına kâr katarken, ihracat rekorları kırarken metal işçilerinin ücretleri asgari ücretin bile altında kaldı. Çarşıda pazarda gerçek enflasyonla karşılaşan işçiler TÜİK’in yalan enflasyonu oranında zam aldılar ve giderek yoksullaştılar. Haklarını aramak istediklerinde karşılarına devletin polisi jandarması çıktı. İşçilerin grevleri, istibdad rejimi tarafından defalarca yasaklandı. Metal işçilerinin kavgası yalnızca sefalet ücretlerini dayatan MESS patronlarına karşı değil aynı zamanda ülkeyi koyu bir baskı rejimi altında yöneten istibdada karşıdır.

Öğrencilerin durumu da farklı değil, iktidar aynı metal işçileri gibi öğrencilere de sefalet koşullarını dayatıyor. Sermaye düzeninin ve iktidarının yarattığı ekonomik kriz her yerde öğrencileri zamlarla karşı karşıya bırakıyor. Ticarethane gibi yönetilen okul yemekhanelerinde yemeklere her dönem başında yüzde 100’e yakın oranda zamlar yapılıyor, yetmezmiş gibi yemeklerin kalitesi de düşürülerek nitelikli beslenme hakkımız elimizden alınıyor. Her sene KYK yurtlarına yapılan zamlarla birlikte, oldukça kötü ve sağlıksız koşullarda kaldığımız yurtlarda bile barınma imkânımız gasbediliyor. Sadece eğitim görmemiz gerekirken iş yerlerinde ucuz emek olarak çalışmak zorunda kalıyoruz. Birçoğumuz işçi ve emekçi ailelerden geliyoruz. Yine pek çoğumuz öğrencilikle işçiliği bir arada götürmeye çalışıyoruz. Metal işçileri de onların kavgası da bize hiç uzak değil. Hem ekmek için hem hürriyet için! Aynı saftayız! Aynı kavgadayız!

İşçinin de gencin de hayatını hiçe sayan iktidar, patronların her istediğini yapıyor!

2023 yılında fabrikalarda, tersanelerde, inşaatlarda, madenlerde gerçekleşen iş cinayetlerinde en az 1929 işçi hayatını kaybetti. Bu düzende işçinin de öğrencinin de hayatının değeri yok. Geçtiğimiz aylarda KYK yurdunda asansörün arızalı olduğu bilinmesine rağmen tamir edilmemesi sonucu arkadaşımız Zeren Ertaş’ın ölümü, yurtlarda ihmaller sebebiyle hayatımızın hiçe sayıldığını gözler önüne serdi. İşçilerin ve öğrencilerin payına ölüm düşerken, patronların milyarlarca liralık vergi borçları bir çırpıda siliniyor.

Üniversitelere kayyım, grevlere yasak, hürriyet mücadelemiz ortak!

İstibdad rejimi yıllardır, patronların kârları eksilmesin diye, işçilerin en temel haklarından biri olan grev hakkını erteleme adı altında yasaklayarak gasbediyor. İşçiler ise geçtiğimiz yıllarda birçok fabrikada grev yasaklarını fiilî ve meşru grevlere çıkarak savundular. Aynı istibdad rejimi, üniversiteleri fiilî kayyımlarla yönetiyor. Nitelikli, ücretsiz barınma hakkımıza sahip çıkmak için sokaklara çıktığımızda polislerini dikerek bizi susturmaya çalışıyor. Okullarımızı savunduğumuzda ve hürriyet talebimizi yükselttiğimizde bizi karalayanlar, şimdi de ekmek kavgasına giren işçi abilerimizin ve ablalarımızın haklı mücadelesinin önünü grev yasaklarıyla kesmeye çalışıyor! 19 Ocak’taki grev işte bu istibdada karşı bir hürriyet kavgasıdır. Bu kavgada hürriyet için metal işçileri ile beraber dövüşmeliyiz! Çünkü metal işçileri kazanırsa istibdada karşı hürriyet isteyen gençlik de kazanacak!

Sefalete karşı mücadelede tüm emekçi halka örnek olan metal işçilerinin grevine sahip çıkalım!

Gelin, yıllardır gasbedilmeye çalışılan grev hakkını grev yaparak savunan, istibdadın baskılarına karşı ekmek mücadelesini yükselten metal işçilerinin yanında duralım! Bu grev hepimizin grevi! Sefalete ve istibdada karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiği konusunda metal işçileri tüm emekçi halka ve öğrencilere örnek oluyor. Gelin, haklarımıza sahip çıktığımız için yıllardır bize baskı uygulayan istibdad rejiminin ve bizlere sefaleti dayatan patron düzeninin yenilmesi için metal işçilerinin girdiği bu kavgayı sahiplenelim, grev alanlarına gidelim, işçilerle omuz omuza verelim, okullarımızda, mahallelerimizde bulunduğumuz her yerde bu grevin sesini yükseltelim!