Faşist katillerden hesap soracağız!

Faşist katillerden hesap soracağız!

8 Ekim 1978’de, 7 TİP’li devrimci gencin ölümüyle sonuçlanan Bahçelievler Katliamı’nın sorumlularından katil Haluk Kırcı, geçtiğimiz günlerde Jülide Ateş’le 40 programına katıldı. Devrimci gençliğin faşizme karşı yürüttüğü büyük mücadeleyi bastırmak üzere gerçekleştirilen Bahçelievler Katliamı’nın sorumlusu Kırcı, programda, katliama “Katliam değil, intikam”, “Katliam yapacaksan cenazelere, okullara gidersin”  diyerek yapılan bu alçak katliamı hiç utanmadan normalleştirmeye çalıştı.

Madımak bir, Bahçelievler iki!

Katliamları normalleştirme çabası karşımıza ilk kez çıkmıyor. Haber Global televizyonunda aynı programa, Madımak Katliamı’nın yıldönümünde, o katliamın sorumlularından Temel Karamollaoğlu katılmış, katliama “katliam değil, felaket” demiş, katliamı normalleştirmeye, bir doğal afet gibi göstermeye çalışmıştı. Haber Global televizyonu tıpkı Madımak Katliamı’nda Karamollaoğlu’nu ekranlara çıkarıp katliamı normalleştirme çabasına katkı sunduğu gibi, Haluk Kırcı’yı da ekranlara çıkarıp Bahçelievler Katliamı’nı normalleştirme, katliamı “artık geride kalmış bir ideolojik kavga” olarak gösterme çabasına katkı sundu, katillerin sesi oldu.

Emperyalizmin fedaileri neyi normalleştiriyor?

Halbuki devrimci gençliğe karşı işlenen bu cinayetler hiçbir zaman geride kalmış birer ideolojik kavga, birbirine düşürülmüş gençlerin sağ-sol kavgası olmadı. Söz konusu kavga, faşizme, emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı mücadele eden devrimciler ile bizzat emperyalistler tarafından fonlanan ve direktif verilen faşizm arasındaki kavgasıydı. Anti-emperyalistler ile emperyalizmin tetikçileri arasındaki kavgaydı. O tetikçiler ki, NATO’ya bağlılık yemini edenlerdir. Amerikan Altıncı Filo askerlerini korumak için Kanlı Pazar katliamını gerçekleştirenlerdir. Onların katliamları normalleştirme, mazide kalmış bir dava gibi gösterme çabası karanlık geçmişlerini, kirli tarihlerini normalleştirme çabasıdır. O kirli tarihleri ise bugün de hâlâ üzerlerindedir. Hâlâ medyasıyla, örgütleriyle, düzeniyle aramızdadır.

Faşizme ve emperyalizmin işbirlikçilerine karşı mücadele dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Biz Devrimci İşçi Partili Öğrenciler olarak tarihimizdeki devrimci gençliğin faşizme, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı verdiği büyük mücadeleleri sonuna kadar sahipleniyor, bu mücadelelerden dersler çıkararak mücadelemizi daha da ileriye götürmek uğruna savaşıyoruz. Kavgamız, bunun kavgasıdır. Onlar katliamları normalleştirmeye çalışadursun, biz bu memleketten faşizmi de emperyalizmin işbirlikçilerini de silerek onlara cevap vereceğiz! Faşist katillerden hesap soracağız!