128 Milyar dolarlık havuz problemi!

128 miilyar dolar

128 Milyar dolarlık havuz problemi!

Muhalefetin “128 Milyar dolar nerede?” sorusuna iktidar bir türlü cevap veremiyor. Erdoğan ve Bahçeli devletin hazinesinde derken AKP sözcüsü Nurettin Canikli hane halkının hesaplarında diyerek onları yalanlıyor. AKP sözcülerinden Mahir Ünal çıkıp 128 Milyar TL (dolar değil!) nerede onu söylüyorum deyip 60 milyar liralık bir hesap çıkarıyor. Pandemi desteklerini sıralıyor. Sıraladıkları destek değil, hemen hepsi İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ve Erdoğan’ın verdiği IBAN hesabına yatırılan paralardan karşılanmış! Rezalet ortaya çıkınca tabii ki bu tivitini sildi. En son en iyi savunma saldırıdır taktiğine geçip muhalefete yalan makinesi diyen bir çizgi film videosu yayınladılar. Mesele gündem düşeyazmışken konu yeniden alevlenince o videoyu da kaldırdılar.

Merkez Bankasından hazineye, oradan piyasaya akan kaçak musluk

Konu aslında karmaşık gözükse de değil. Okullarda hemen herkesin bir şekilde aşina olduğu havuz problemlerine benziyor. Sayaçlara bakıldığında 200 milyara yakın döviz girmiş, 77,3 milyar da döviz çıkışı olmuş. Ne var ki brüt rezervlerde 122,5 milyar dolarlık artış olması gerekirken yine Merkez Bankası rakamlarında tam tersine 3,1 milyar dolarlık azalma görülmektedir. Bu da bizi havuzu boşaltan diğer musluğa getiriyor. Bu musluk Merkez Bankasının yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun itiraf etmesiyle öğrendiğimiz şekilde 2017 yılında Merkez Bankası ve hazine arasındaki bir protokolle açılmış. Bu protokol uyarınca hazineye akan döviz musluğunda sayaç takılmamış. Ancak biz rakamlardaki tutarsızlıktan bu rakamın 125,6 milyar dolar (yani aslında 128 milyar dolar değil) olduğunu anlıyoruz. Bu para arka kapıdan hazine üzerinden bilhassa kamu bankalarına verilmiş, oradan da piyasaya satılarak döviz kurunda istikrar sağlanıp, faizler düşük tutulmaya çalışılmış.

Dolarlar seçimler için çarçur edildi! Müteahhitler ihya edildi! Faturayı halk ödüyor!

Bunda ne var demeyin. Bu yapılan işlem vatandaş için, emekçi halk için yapılmadı. AKP tarafından seçim dönemlerinde ekonomideki krizi çözmek yerine ertelemek için kullanıldı. Faturasını şimdi katlanmış biçimde hem hayat pahalılığı hem işsizlik hem de yüksek faizle halk ödüyor.

Merkez Bankasını boşaltanlar emperyalizme teslim oluyor, halkın onurunu ayaklar altına alıyor!

En kötüsü de zor zamanlar için Merkez Bankasında tutulması gereken dövizler hortumlandığı için iktidar elinde dolar olan herkesin önünde el pençe divan durmaya başladı. Emperyalistlere teslim oldular. Dışişleri Bakanı sırf yabancı turistler Türkiye’ye gelsin, döviz getirsin diye turistlerin göreceği herkesi aşılayacağız dedi. Bu ülkenin insanını bu ülkenin bakanı tüm dünyanın önünde aşağıladı. Yetmedi İngilizce “ben aşılıyım keyfine bak” yazılı maskeler çıkaran bir de utanmadan reklam filmi hazırlayan bu ülkenin Turizm Bakanlığı bu ülkenin insanına “köpek” muamelesi yaptı.

Hakkımız ve onurumuz için hesap sormaya devam edeceğiz!

Özetle iktidar halka vermediği hesabı emperyaliste, tefeciye, para babasına veriyor; milletin onurunu, şerefini ayaklar altına alıyor. Sadece hakkımızı değil onurumuzu korumak için de 128 milyar doların hesabını sormak zorundayız ve sormaya devam edeceğiz.

Devrimci İşçi Partisi diyor ki: Sermayeyi yüzdürmek için boğulmayacağız! Aynı gemide değiliz! Asalak patronları ve iktidarlarını sırtımızdan atalım! Fabrikalar bankalar devletin, devlet işçinin olacak!

  • Bankalar işçi denetiminde tazminatsız kamulaştırılsın! Kaynakların işçinin, emekçinin, küçük esnafın, yoksul köylünün çıkarına kullanılması için tek devlet bankası! Merkezi Planlama!
  • Holdinglerin, tekellerin, müteahhitlerin vergileri değil emekçi halkın borçları silinsin!
  • Vergide adalet istiyoruz! Zenginlere artan oranlı vergi, yoksul işçiye emekçiye vergi muafiyeti! 
  • Döviz yasaklansın! Dış ticarette devlet tekeli! Gümrük Birliği’ne son!
  • Dış borç reddedilsin! Emperyaliste, tefeciye borcumuz yok alacağımız var!
  • Merkez Bankası bağımsızlığı sermayeye ve emperyalizme bağımlılıktır! Merkez Bankası üzerinde işçi diktatörlüğü!
  • Ne düşük ne yüksek faiz, her koşulda bedel ödeyen biziz! Faizsiz düzen sosyalizmde!
  • Kaderimizi kendi elimize alalım! İşçiler emekçiler Birleşik İşçi Cephesine! İşçi emekçi hükümeti ve zincirsiz Kurucu Meclis için ileri!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2021 tarihli 140. sayısında yayınlanmıştır.