Küba'ya seyahat yasağı değil emperyalist kuşatma

küba

ABD, 4 Haziran'da Küba'ya yönelik yeni yaptırımların uygulanacağını açıkladı. ABD'den Küba'ya belli başlıklar altında sınıflandırılmış şekilde toplu halde seyahat edilebiliyordu. Şimdi tüm grup turlarının ve yolcu gemisi seferlerinin de yasaklandığı açıklandı. Gerekçe ne? Küba'nın istikrarı bozması, hukukun üstünlüğünü baltalayıp demokratik süreçleri bastırarak Venezuela ve Nikaragua gibi ülkelerde ABD'nin hasımlarını desteklemesi. Hukukun üstünlüğü ve demokratik süreç dedikleri Venezuela'da ABD'nin kuklası Daniel Guaidó'nun Venezuela halkının seçtiği Maduro karşısında kendi kendini başkan ilan etmesi! Darbe girişimi ile Maduro'yu devirmeye çalışmak ve Venezuela'ya emperyalist savaş tehdidi savurmak da ABD’nin demokratik süreçlere desteği!

Venezuela'da emperyalist darbe girişiminin ve kukla Guaidó'nun sahneye çıkmasının ilk gününden itibaren, ABD'nin ve derhal onunla birlikte saf tutan Avrupa Birliği emperyalizminin yalanlarını ve ikiyüzlülüğünü anlatmaya çalıştık. ABD'nin asıl amacının, arka bahçesi olarak gördüğü Latin Amerika'da kendisi için dikensiz bir gül bahçesi yaratmak, direnç gösteren ülkeleri de teslim almak olduğunu söyledik. Hedef tahtasında sadece Venezuela'nın değil, başta Küba olmak üzere bazı başka ülkelerin de yer aldığını ifade ettik. Emperyalizm Venezuela'da, elektrik kesintisi provokasyonlarından darbe girişimine, iç savaş kışkırtıcılığından askeri saldırı tehdidine ve nihayet arabuluculuk adı altına diplomatik tuzaklara her yolu deniyor. Küba'ya yönelik yeni ABD yaptırımları da, kendilerinin bile başka bir kılıf altında saklama gereği duymadıkları gibi, hem Venezuela'da emperyalizmin elini güçlendirmek hem de bu vesileyle Küba'yı ekonomik olarak zorlamak amacını taşıyor.

ABD emperyalizminin gerekçesi ne kadar açıksa, Küba'nın bu hamleye verdiği cevap da bir o kadar net: Küba ablukayı ağırlaştıran tedbirlerden korkmuyor: “Venezuela halkı istediği sürece, Venezuela'ya destek devam edecek ve bu, tartışmaya açık bir konu değil!”

Bu yıl Küba devriminin 60. yılı. 60 yıldır Küba halkı, devrimini ABD emperyalizmine karşı savunuyor. Küba’nın devrimden önceki 60 yılı ise ABD ve işbirlikçilerinin yönetimine, hâkimiyetine karşı mücadeleyle geçti. Sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı mücadelesinin tarihi daha da uzun bir geçmişe dayanıyor. Ve Küba halkı, bugün sosyalizme sahip çıkıyor, burnunun dibindeki emperyalist deve kafa tutuyor, bu yaptırımlarla ambargolarla bizi dize getiremezsiniz diyor. Çünkü bunları yapmazsa bir kez daha ABD'nin tutsağı haline geleceğini biliyor. ABD'nin kumar ve fuhuş cenneti olan, Amerikan mafyalarının işlettiği otellerde her türlü pisliğin döndüğü bir ada bugün dünyanın en güvenli ülkesi haline geldiyse, bu, emperyalizm ve kapitalizm adadan sökülüp atıldığı içindir. Bürokrasinin içinde gittikçe güçlenen restorasyonist eğilime rağmen bugün Küba hâlâ işçi sınıfının kazanımlarının korunduğu bir ülke olduğu içindir.

ABD bu yüzden, yeni yaptırımları için Venezuela'ya destek kadar, Küba'nın komünizmde ısrar etmesini de gerekçe gösteriyor. Aslında Küba’da komünizmde ısrar eden işçi devletinin kazanımlarını korumak isteyen Küba’nın emekçi halkıdır, bürokrasi içinde ise ablukayı kapitalizmi restore ederek kırmaya hevesli bir grubun varlığı sır değil. Dolayısıyla ABD  Küba’da kapitalist restorasyon yönündeki eğilimleri mantıki sonucuna vardırmak ve restorasyonun karşısındaki işçi sınıfı direncini dışarıdan baskıyla kırmak istiyor! Bu yüzdendir ki, bu yaptırımlar çeşitli seyahat engelleri getiren basit tedbirler değil, ABD emperyalizminin Venezuela'yla birlikte Küba'yı ve Latin Amerika'da ayağına dolanan diğer ülkeleri biraz daha kuşatma adımlarıdır. Bu kuşatmaya karşı mücadele de sadece Venezuela ve Küba emekçi halkının değil, tüm dünya işçi sınıfının ve emekçi halkının çıkarınadır. Venezuela’yı emperyalizmin baskısına ve Küba'yı emperyalizmin işçi devletini yıkma mücadelesine karşı her türlü yolla savunmak hepimizin görevidir.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2019 tarihli 117. sayısında yayınlanmıştır.