Fransız sömürgeciliğinin yeni yüzleri

mayotte

16 Aralık 2024 günü, Chido adı verilen güçlü bir kasırga, güneydoğu Afrika denilebilecek bölgeyi vurdu. Kasırga Hint Okyanusu’ndan Afrika’ya doğru hareket ediyor olsa da, birdenbire Fransa’nın en temel gündem maddelerinden biri haline geldi. Bunun sebebi, Fransız sömürgeciliğinin, en büyük sömürgelerini on yıllar önce kaybetmiş olsa da, Latin Amerika’dan Okyanusya’ya, ve oradan da Afrika-Hint Okyanusu hattına kadar uzanıyor olması. Bu bölgede, Madagaskar’ın hemen kuzeyinde yer alan Mayotte adası da Fransız sömürge imparatorluğunun parçalarından birisi. İşte bu Mayotte adası, Chido kasırgasının en ağır darbeyi vurduğu yer oldu. Resmi sayılara göre 40 kadar ölü ve 200’ü aşkın kayıp varken, yerel siyasetçiler gerçek sayıların çok daha yüksek olduğunu dile getiriyor.

Mayotte’un gariban halkı büyük bir felaketle karşı karşıyayken, Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bunu bir kamu diplomasisi zaferine çevirmek için, birkaç gün içinde bu adaya uçtu ve bir geceyi burada geçireceğini açıkladı. Yetersiz altyapının da bir sonucu olarak, kasırga sonrası elektrik, yiyecek ve içme suyu bulmakta zorlanan Mayotte halkı, Macron’u hak ettiği gibi karşılayarak yuhaladı, kendi felaketleri üzerinden şov yapmasına izin vermedi. Fransız Cumhurbaşkanı Macron, tam bir sömürgeci kibriyle, bu tepkiye öfkelenip, Mayotte halkına ders vermeye girişti. “Fransa’da olmaktan memnun olmanız lazım”, “Fransa olmasa 10 bin kat daha fazla b.ka batmış olurdunuz” diyerek, hem terbiyesizliğini, hem de iş sıkıya geldiğinde Fransız iktidarlarının aslında kara derili Mayotte halkı hakkında ne düşündüğünü ayan beyan ortaya koymuş oldu.

Macron’un yaptığı, yalnızca kibriyle ünlü bir siyasetçinin yaptığı gaf değildir. Aslında, son yıllarda Yeni Kaledonya’dan Guyana’ya kadar bir dizi isyan ve eylemle sarsılan Fransız sömürge imparatorluğunun, binbir türlü allama pullama operasyonları arkasına gizlenen gerçek yüzünün de ortaya konmasıdır. Bugün, büyük bir emperyalist güç olan Fransa’nın Mayotte’da aldığı cevap yalnızca yuhalamalar olabilir. Yarın, güç dengeleri değiştiğinde, bu alçak sömürgeci gücün tüm kalan sömürgelerinde alacağı cevap elbette geçmişte Cezayir halkının verdiği gibi bağımsızlık olacak, sömürgeci iktidar da denize dökülecektir.

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2025 tarihli 184. sayısında yayınlanmıştır.