Daha Şirin’in naaşı soğumadan Çavuşoğlu İsrail’de, yakınlaşma turunda!

Daha Şirin’in naaşı soğumadan Çavuşoğlu İsrail’de, yakınlaşma turunda!

Akile’yi, üzerinde basın yeleği olduğu halde, keskin nişancı ateşi ile katletti. Akile, Filistinlilerin çok sevdiği, tanınan, sembolik bir isimdi. Dolayısıyla, Siyonistlerce kaza sonucu vurulması söz konusu dahi değildi. Siyonist cinayetin bir gün sonrasında Siyonistlerin tüm engelleme çabalarına karşın Şirin’in cenaze törenine binlerce Filistinli akın etti. Ancak Siyonist İsrail, şimdiye kadar ambulanslara, hastanelere, sağlık emekçilerine ve okullara yaptığı saldırılarla kanıtladığı barbarlığını bir üst seviyeye taşıyıp Şirin’in naaşını taşıyan Filistinlilere saldırdı. İsrail polisi, deneyimli basın emekçisinin tabutunu saldırı sırasında yere düşürmemek için insanüstü bir çaba sarf eden insanları coplarla darp etti.

Akile’nin katli çok sembolik olmakla birlikte, bir süredir tırmanan Siyonist saldırıların da bir parçasıydı. Nitekim Akile, Siyonistlerin ablukaya aldığı ve çok sayıda Filistinli’yi katlettiği Cenin kampındaki gelişmeleri haberleştiriyordu. Siyonistler Şirin’i öldürdükten sonra da boş durmadılar, 21 Mayıs’ta Emced El Fayid adlı genci, 25 Mayıs’ta da Nablus’ta 16 yaşındaki Refik Yemin’i katlettiler. Onlarca Filistinli’yi yaraladılar.

İşe bakın ki, tam da bu sırada Filistin halkının "dostu" AKP’nin Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Siyonistlerle yakınlaşma girişimlerinin bir ayağı olarak İsrail'i ziyaret etti. İstibdad rejimi Filistin halkının sözde, İsrail Siyonizminin ise hakiki dostu olduğundan, Akile’nin katli de cenazesine yapılan barbarca saldırı da Çavuşoğlu’nu durduramadı.

Filistin "boykot" dedikçe istibdad İsrail ile ticarette rekor kırıyor!

Durmak ne kelime! Bilakis, Çavuşoğlu İsrail ziyaretinde gaza bastı! Görüştüğü Siyonistlere (mealen) Doğu Akdenizde işbirliğine hazır olduklarını, aralarındaki "anlaşmazlıkları" bilmekle beraber işbirliğinden para kazanmaya odaklanmaları gerektiğini söyledi. İsrailli muhatapları da benzer dileklerde bulundular. Ayrıca, Çavuşoğlu Türkiye ile İsrail arasında, pandeminin başlarında 6 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin 2021'de yaklaşık yüzde 30'luk bir artışla 8 milyar doları aştığını, Türkiye ile İsrail'in, karşılıklı olarak birbirleriyle en çok ticaret yapan 10 ülke arasında bulunduğunu ifade etti. İsrail-Türkiye İş Konseyi adındaki patronlar kulübünde konuşurken de Türkiye-İsrail ilişkilerinin her zaman güçlü kaldığını belirtti ve daha çok ticaret yapma çağrısında bulundu. Filistin halkının Siyonist İsraile yönelik dünya çapında ses getiren bir boykot talebinde bulunduğu göz öne alındığında, bakanın bu ifadeleri Filistin halkı açısından yeterince açık bir ihanet vesikasıdır. Tekrarlamakta yarar var: Filistin halkının uğradığı ihanet, Türk, Kürt, Arap, İranlı tüm bölge halklarının aleyhinde, emperyalizmin ise çıkarınadır.

İsrail’e can suyu, Filistin’e palavra!

İstibdad, İsrail’e Filistinlilere ait doğalgaz kaynaklarını yağmalamasını kolaylaştıracak, zenginliğini, gücünü arttıracak projelerle gidiyor. Peki ya Filistin’e? Çavuşoğlu’nun İsrail ziyareti sırasında işbirlikçi Filistin yönetimi ile yaptığı anlaşmalar arasında Osmanlı vakıflarının belgeleri hakkında bir protokol, kolluk gücü eğitiminden işbirliği için bir mutabakat, sürücü belgelerinin karşılıklı denkliğine dair bir anlaşma, son olarak da  KOSGEB ile Filistin Girişimcilik ve Güçlendirme Bakanlığı arasında mutabakat zaptı vardı! Sonuncusunun adına bakıp aldanmayın, işgal altındaki Filistin toplumunun ekonomisi ancak Siyonizmin mağlubiyeti ile kurtulabilir, KOSGEB kredileri ile olsa olsa, Siyonist işgalciye entegre olur. Hatırlatalım, istibdad rejimi bunları yaparken, Irak Meclisi İsrail rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesini suç kabul eden yasayı bu ay içinde kabul etti, Siyonistler için Irak’ın kapılarını tamamen kapattı. Yani, Filistine destek var, destek var!

Zilletten kurtulmak

Çavuşoğlu da, Erdoğan da bu süreçte bir hayli yol yapacaklar. Zira tüm bu "açılımlara" karşın işler halen istedikleri gibi değil. Cebi dolarla dolu Suudi turistlerin gelmesi, Suudi Arabistan’ın Türkiyeye pandemi bahanesiyle yeni bir seyahat yasağı koymasına bakılırsa biraz daha gecikecek. Ya da İsrailli Haaretz gazetesinin iddia ettiği gibi, Siyonistler Türkiyeye yönelik yakınlaşmalarında beklenenden daha temkinli davranacaklar. Emperyalistler, Siyonistler ve bunların bölgedeki işbirlikçileri bastıracak, AKP istibdadı bir avuç dolar peşinde, halkımızın çıkarları hilafına yeni tavizler verecek. Dış politikadaki bu zilleti ortadan kaldırmak için ise işçi sınıfından başka bir güç elbette yok!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2022 tarihli 153. sayısında yayınlanmıştır.