Baş Siyonist Herzog, istibdad rejiminin davetiyle Türkiye’ye geliyor!
Siyonist İsrail geçtiğimiz ay Uluslararası Af Örgütü’nün kapsamlı apartheid raporunu açıklamasıyla sıkıntılı günler yaşamış, örgütün tüm dünyada İsrail Apartheid’ına karşı bir kampanya başlatmasıyla birlikte İsrail’in Filistin halkına yönelik ayrımcı uygulamaları eskisinden daha geniş bir kitle tarafından duyulur hale gelmişti. Raporun İsrail’i, Filistin topraklarında işgalci olarak tanımlamaması gibi önemli eksiklerinin varlığına karşın, İsrail’in kendisini tüm dünyada "barbar Araplarla çevrili bir demokrasi vahası" olarak sunma projesi bu sayede önemli bir yara aldı. Zira rapor, bir dönemin Apartheid Güney Afrikası ile İsrail arasında önemli paralellikler kurulmasına ve böylelikle Siyonistler ve emperyalistler tarafından sürekli anti-semitizm ile yaftalanan Siyonizm karşıtı mücadelenin gerçek niteliğinin anlaşılmasına yardımcı oldu.
Böyle bir gelişmenin ardından, Filistin halkının ve buna bağlı olarak tüm bölgenin emekçi halklarının tarafını tutan herkesin, İsrail’i daha da köşeye sıkıştıracak politikalara yönelmesi, Filistin halkının çağrısına artık kulak vererek İsrail’e yönelik yaptırımlarda bulunması gerekirdi. Peki ülkemizdeki istibdad rejimi, hani iş lafa gelince Filistin halkının "kurtarıcısı" rolüne giren Erdoğan ve AKP iktidarı ne yaptı? Tam da bu sırada İsrail’in cumhurbaşkanı, baş Siyonist Herzog’un Türkiye’ye bir ziyaret yapacağını duyurdu. Ardından istibdad rejiminin tüm unsurları ve medyadaki uzantıları hep bir ağızdan, daha önceden de duyduğumuz "İsrail ile normalleşelim" şarkısını söylemeye başladı.
Gelme Herzog!
Evet, Türkiye ile İsrail arasında gerçek bir "küslük" yoktu. Filistin halkının boykot çağrılarına rağmen ticaret almış başını gitmekteydi. İstihbarat anlamında ve askerî alanlardaki ilişkiler sürüyordu. Ama yine de, yeni bir işbirliği, yeni bir normalleşme demek, Siyonist İsrail’in değirmenine daha fazla su taşımak anlamına gelecek. İsrail açısından hayatî önemdeki bir proje, yani Filistinlilere ait doğalgazın çalınıp Avrupa’ya satılması projesi daha rahat bir şekilde yaşama geçecek. Bu projenin Türkiye üzerinden gerçekleştirilmesini ABD emperyalizminin de desteklediği ortaya çıkmış bulunuyor.
İstibdad rejimi, bir avuç müteahhit ve sanayici burjuvanın çıkarı için Merkez Bankası rezervlerini buhar etti. Emekçi halkımız bunun bedelini halen ödüyor. Şimdi, buharlaşan dolarları yerine koymak, emperyalizme şirin görünmek için İsrail ile olan ilişkileri ileri taşıyor. Bundan yine İsrail ile iş yapacak olan patronlar fayda sağlayacak. Türkiye’nin işçisi, köylüsü, küçük esnafına İsrail ile yakınlaşmaktan en ufak bir yarar gelmeyecek. Aksine, İsrail güçlendikçe bölge daha istikrarsız olacak, emperyalizmin bölgedeki egemenliği perçinlenecek, halkımız bu yüzden daha büyük bedeller ödeyecek.
Bu yüzden, Herzog efendiye "Gelme Herzog!" diyoruz. İsrail ile her türlü yakınlaşmayı reddediyoruz!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2022 tarihli 150. sayısında yayınlanmıştır.