“Tutarsızlık benim fıtratımda var”
Daha dün bu köşede Tayyip Erdoğan’ın sıkışmışlığından dolayı her gün iler tutar yanı olmayan sözler söylediğine işaret etmiştik. Başbakan cevap verdi: tutarsızlık benim fıtratımda var.
Erdoğan dünkü grup konuşmasında şunları söyledi:
"Yazılan senaryo çok açık, eğer o maşa o sırada vurulursa, terör örgütü ve HDP onun üzerinden kitleleri tahrik edecekti ama bu alçakça eylemi gerçekleştirdiğinde de MHP, CHP, paralel basın, malum medya tarafından bayrağın indirilmesi bir fırsat olarak kullanılacaktı. O hain etkisiz hale getirilmedi, beklendiği gibi bayrağımıza yapılan saldırı bir nefret ve ırkçılık vasıtası olarak kullanılmaya başlandı. MHP ve CHP hemen istismara başladılar. Çözüm sürecinden zaten rahatsız olan paralel medya ve diğerleri ırkçılık akan manşetlerini hemen devreye soktular. O hain vurulsaydı, Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı.”
Başbakan bir “yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal” durumu tanımlamış. Karşı tarafa atfettiği çok zekice bir hamle: sonuç ne olsa kazanıyor. Yalnız bir soru açıkta kalıyor. Bu provokatörler, yani “maşa”yı kullananlar ne amaçlıyor? Türkiye’yi karıştırmak, birbirine düşürmek. Kim provokatör? Şayet Kürt hareketi ise o zaman Erdoğan’ın bunun sonucunu çıkarması ve “süreç” denen ne idüğü belirsiz şeyi sona erdirmesi gerek. Türkiye’yi karıştırmak isteyenle ne müzakeresi, ne çözümü arıyor? Yok, başkası ise Kürt hareketine ortalığı gerecek biçimde saldırması manasız.
Ama bu tutarsızlık, esas çelişkisi yanında solda sıfır kalır. Bakın Erdoğan aynı konuşmada başka ne diyor:
“Şimdi çıkacak birisi garnizonun duvarlarını aşacak. Ondan sonra Türk bayrağını indirecek, o Türk bayrağını indirirken orada olan görevliler seyredecek. Neymiş, çözüm sürecini sekteye uğratmayalım. Ne demek ya? O garnizonun içine girip de bayrağı indireni, orada her halükarda neyse alacaksın, indireceksin gereğini de yapacaksın. Herhalde ben Ankara'dan gelip o bayrağı indireni oradan indirmeyeceğim, oradaki görevli bunu indirecek.”
Yani “o maşayı vurdurtsaydınız” diyor garnizon yetkililerine. Yeniden çocukları öldürmeye çağırıyor yetkilileri 2005’te Diyarbakır’da yaptığı gibi. Alıştık, söylüyoruz: Erdoğan kana doymuyor. Ama siz yaman çelişkiye bakın esas: kendisi senaryoyu “o hain vurulsaydı, Doğu ve Güneydoğu karıştırılacaktı” diye niteleyen biri, kalkmış “neden vurdurtmadınız?” diye soruyor!
Tayyip Erdoğan, artık akılla yürümekten aciz biridir. Kendi tuzakları kendi ayaklarına dolaşıyor. Ülkeyi savaşa ve batağa sürüklüyor. Türkiye Erdoğan’dan bir an evvel kurtulmalıdır.