Siz önce katlettiğiniz doğmuş çocuklarımızın hesabını verin
Ey başbakan, siz doğmamış, hatta henüz canlı haline bile gelmemiş ceninlerin hesabını kadınlardan soracağınıza, önce katlettiğiniz doğmuş çocuklarımızın hesabını versenize!
Günlerdir başbakanın kürtaj hakkı konusunda söyledikleri konuşuluyor. Kendisi kürtaj hakkına karşı olduğunu açıkladı. Hatta kürtajı “cinayet” olarak niteledi. Burada da durmadı; insanlık sınırlarını zorlayan bir yüzsüzlük ve patavatsızlık örneğiyle “her kürtaj bir Uludere’dir” buyurdu. Herhalde bir hükümetin, “cinayet” olarak nitelediği bir olayın feciliğini vurgulamak için kendi yaptığı bir katliamla bağ kurması tarihi bir ifade olsa gerek. İçişleri bakanı İdris Naim Şahin’in Uludere’yle ilgili açıklamalarından sonra başbakanın bu ifadesi de Uludere’de hala çocuklarının parçalarını toplamaya çalışan ailelerin acılarıyla bir kez daha alay etmekten başka bir şey değildir.
Kürtaj yasağı meselesinin her yönünü, özellikle de kadın bedeni üzerindeki kontrol boyutunu sizinle daha çok tartışırız. Ancak öncelikle bu “her kürtaj bir Uludere’dir” demagojisine karşı söyleyecek çok sözümüz var. Ey başbakan, siz doğmamış, hatta henüz canlı haline bile gelmemiş ceninlerin hesabını kadınlardan soracağınıza, önce katlettiğiniz doğmuş çocuklarımızın hesabını versenize! Başta Uludere’de katlettiğiniz çocuklarımızın, yargısız infazlarla asker – polis kurşunuyla öldürdüklerinizin, Uğur Kaymaz’ın, Şerzan Kurt’un, Enes Ata’nın, Ceylan Önkol’un hesabını. Sonra merdiven altlarında, iş cinayetlerinde ölen, Van’da depremden sonra açlıktan ya da yanarak ölen çocuklarımızın; sonra hayatta kalmayı başarıp da işkencelerden geçirdiğiniz, cezaevlerine tıktığınız yüzlerce, binlerce çocuklarımızın hesabını verin siz önce. Ondan sonra tartışalım, kürtaj yaptıran kadınlar mı katil, siz mi?