Kadın tutsaklara işkenceye son!
OHAL’in ilan edilmesinin hemen ardından Bakırköy Kadın Hapishanesindeki siyasi tutsaklar hukuksuz yasaklara karşı yaptıkları eylem nedeniyle Silivri Hapishanesine sürülmüşlerdi. Kadın tutsaklar sürgüne gönderildikleri hapishanede bugün ağır işkence altındalar.
İşkence, kadınların Silivri Hapishanesine sürülmesiyle başladı. Sürgün edilen kadın tutsakların kaldıkları Silivri 9 No’lu Kapalı Hapishanesi, erkek tutsaklar için düzenlenmiş bir hapishane. Kantininde kadınların özel ihtiyaçlarına dair hiçbir şey satılmıyor, kadınların bulunduğu bölümde erkek gardiyanlar çalışıyor. Tutsak aileleri, erkek gardiyanların tutsakları taciz ettiğini daha önce defalarca duyurdular. Şimdi ise Silivri Hapishanesinden tacizin çok çok ötesinde işkence haberleri gelmeye başladı.
TAYAD’lı (Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği) aileler Silivri Hapishanesine görüşe gittiklerinde kadınların uğradıkları işkencenin izlerini gördüler. Kadın tutsaklardan bir tanesi babasına, erkek gardiyanların kendisini ve aynı hücrede kaldığı iki arkadaşını darp ettiğini, ayaklarına iğneler batırıp çıkarttığını anlatıyor. Baba, kızının kaval kemiğinin dize kadar sıyrıldığını, derisinin büzüştüğünü, bütün vücudunun yara içinde olduğunu görüyor. Başka bir kadın tutsağın kafasını duvarlara vuruyorlar, gözüne tekme atıyorlar, yetmiyor işkenceye tacizle devam ederek göğüs uçlarını, sıvı çıkıncaya kadar sıkıyorlar. Erkek gardiyan o kadar ileri gidiyor ki ancak başka gardiyanlar tarafından durdurulabiliyor.
Müvekkilleriyle görüşen avukatlar, işkenceleri öğrenip hapishane müdürüne gittiklerinde müdür pişkince “Söyleyin direnmesinler. Burası erkek hapishanesi, gardiyanlarımız da erkek. Olacaklardan biz sorumlu olmayız” yanıtını veriyor.
Buyurun işkenceyi yüzsüzce kabul eden bir hapishane müdürü daha! Müdürün söylemi işkenceyi reddeden değil bunu olağan gören niteliktedir. Meali şudur: burası kadın hapishanesi değil, o yüzden gardiyanlar erkek, e haliyle kadınların hakkından ancak böyle gelinir(!), söyleyin uslu dursunlar yoksa işkenceler devam edecek. O zaman soralım kendisine, erkek hapishanesinde kadınların işi nedir?
İşkence insanlık suçudur! İşkencelere göz yuman siyasi iktidardan Adalet Bakanlığı’na, hapishane müdürlerinden gardiyanlara hepsi bu suçun sorumlusudur! Hapishanelerde işkenceye, tacize derhal son verilsin! İşkenceye göz yumarak görevini kötüye kullanan hapishane müdürleri görevden alınsın! İşkenceci gardiyanlar, hem işkenceden hem cinsel tacizden yargılansın!
Kadın hapishanelerine müdüründen doktoruna, temizlik işçisinden kantincisine sadece kadın görevli ve yetkililer atansın! Nakil araçlarında sadece kadın gardiyanlar görevlendirilsin! Kadın siyasi tutsaklar derhal Bakırköy Kadın Hapishanesine yeniden gönderilsin!