Grev yapmak işçinin en temel hakkıdır ey Kılıçdaroğlu!

6 Kasım günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde İstanbul Maltepe ve Ataşehir Belediyeleri’nde DİSK Genel-İş’e bağlı işçilerin yaptığı iş bırakma eylemlerine referans yaparak işçilerin grev haklarına dahi göz diken açıklamalar yaptı. “Şu anda bizim belediye başkanlarımızdan fazla ücret alan işçilerimiz var. Tamam kardeşim ücretini al, grev yapacağım diyorsun... Bizi yeniden - hani Erdoğan’ın çok sık söylediği var ya ‘çöp dağları’ noktasına taşımak istiyorlar. Buna kesinlikle izin vermeyeceğim” diyen Kılıçdaroğlu, hem işçilerin meşru hakkı olan grev hakkına karşı olduğunu gösterdi hem de işçilerin “bir takım güçlerin” yönlendirmesiyle bu eylemleri yaptığını ilan etti! Bununla da bitmedi tabii. Şişli Belediyesi işçilerini de hedef alarak çok yüksek ücret aldıklarını belirtti, “çalış diyorsun, bir de çalışmıyor” dedi.

Bu açıklamaların nerede ve kimlerle yapıldığı da bir o kadar önemli. Kılıçdaroğlu bu sözleri Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ile birlikte Ankara’ya gelen yaklaşık bin 500 Maltepeli ile bir araya geldiği CHP genel merkezinde söyledi.

Geçtiğimiz hafta, sendikal haklarının gasp edilmesini engellemek ve ücret zammı için yaklaşık 400 işçinin katıldığı iş bırakma eylemiyle Maltepe önemli bir gündem olmuştu. CHP gençlik kollarının çöp toplayarak grev kırıcılık yaptığı, ruhsatsız ve izinsiz kişilerin yevmiyeyle çalıştırıldığı bu eylem sürecinden sonra belli ki Kılıçdaroğlu hem partililerini konsolide etmek hem de belediye işçilerine gözdağı vermek istedi.

Kılıçdaroğlu bize söz konusu işçi hakları ve ücretleri olduğunda burjuva partilerinin renginin çok önemli olmadığını, hepsinin benzer tepkiler verdiğini gösterdi. “Çalış diyorsun, bir de çalışmıyor” cümlesi ancak patronların ve onların siyasi sözcülerinin ağzından dökülür. Grev yapan işçiye izin vermek istemeyen de ya patronlardır ya da onların siyasetçileri…

Grev yapmak da, ücretleri için eylem yapmak da işçinin en temel hakkıdır ey Kılıçdaroğlu! Sen karşısında yer alırsın fakat biz eylem yapan, fabrikasının önünde aylarca yatıp kalkıp direnen, grev yapan, Ankara’ya yürüyen, fabrikasını işgal eden işçinin yanında yer alırız! Senin yerin patronların safıdır, bizimkisi işçilerin safı!