Finlandiya’da 4 gün ve 6 saat çalışma haberi yalan sömürüye devam!
Finlandiya’nın genç ve kadın başbakanı Sanna Marin’in 4 günlük çalışma haftası ve 6 saat işgünü önerdiğine dair yapılan haberlerin yarattığı heyecanın bir yalan haber üzerine inşa edildiği anlaşıldı. İngiliz basınından dünyaya yayılan haber Finlandiya dışında her yerde bu arada Türkiye’de de heyecanla paylaşıldı. Finlandiyalılar bırakın iş saatlerinin kısaltılmasını tam tersine fazla mesai ücreti yerine tatil yapılmasını öneren yasalara, esneklik dayatmalarına ve özelleştirmelere karşı mücadeleler içinde olduğundan bu tür yalan haberlere gülüp geçiyor.
Yalan haberi nereden türettiler?
Haberin gerçeğe en yakınlaştığı nokta Sanna Marin’in geçtiğimiz Ağustos ayında Sosyal Demokrat Parti’nin 120. Yılı dolayısıyla Turku’da düzenlediği bir etkinlik. Politik tartışmaya odaklanmış bir konferanstan çok içkili ve danslı bir kutlama etkinliğinin içerisinde düzenlenen bir panelde, o tarihte başbakan olmayan, Taşımacılık Bakanlığı görevinde bulunan Sanna Marin söz alıyor. Marin, çalışma haftası 4 güne veya çalışma saatleri 6 saate indirilirse bunun üretimdeki verimliliği arttırabileceğini söylüyor. Marin, yalan haberlerde aktarıldığı gibi iki önlemi birlikte de önermiyor.
Aylar sonra 16 Aralık’ta bir Avusturya dergisinde (Kontrast) Patricia Huber isimli kadın bir gazeteci Sanna Marin’in bu sözlerini alıntılayan bir haber yapıyor. 2 Ocak’ta ise bu sefer bir Belçika dergisinde (New Europe) Zoi Didili adlı bir gazeteci “Fin Başbakan 4 gün iş haftası ve 6 saat iş günü çağrısı yaptı” başlığı ile aynı alıntıyı kullanarak haber yapıyor. (https://newsnowfinland.fi/politics/how-finlands-fake-four-day-week-became-a-fact-in-europes-media ) Bu haber hızla yayılırken kimse Sanna Marin’e sorup teyit ettirmeyi ya da Sosyal Demokrat Parti’nin programında böyle bir madde olup olmadığını araştırmayı akla getirmiyor. Yine bu haberi yayan basın organları Finlandiya basınında tüm bunların gerçek olmadığına dair çıkan haberleri de es geçiyor. Örneğin söz konusu panelde Sanna Marin’in iş saatlerini düşürerek verimlilik artışı sağladığını iddia ettiği Nokian Tyres firmasının bir yöneticisi “böyle bir şey yok, kendisi bu bilgileri nereden edinmiş bilmiyoruz” diyor. (https://yle.fi/uutiset/osasto/news/tuesdays_papers_finns_in_iraq_fake_news_and_discrimination_in_the_grocery_aisle/11146095)
Nihayet işin sonunda hikayenin sermaye çevrelerinde herhangi bir yanlış anlamaya neden olmaması için Finlandiya hükümeti bizzat devreye giriyor ve twitter mesajıyla hükümet programında 4 günlük iş haftasıyla ilgili bir şey olmadığını ve konunun gündemlerinde bulunmadığını açıklıyor.
Sanna Marin ve hükümeti tam tersine işçi sınıfına saldırı programını yürütüyor
Finlandiya’da önemli bir bölümü kadınlardan oluşan ve koalisyon partilerinin hepsinin başkanlarının kadın olduğu hükümetin kapitalizmin tüm kötülüklerini yıkayıp paklayacağına dair gözleri kör eden ve zaten bunun için kötü niyetli bir şekilde üretilmiş olan hayaller gerçeğin yerine geçiyor. Oysa gerçekte yaşananlar bu hayalleri yıkacak cinsten. Finlandiya işçi sınıfına, 2017’den beri “rekabetçilik paktı” adı altında bırakın iş saatlerinin azaltılmasını yıllık çalışma süresini 24 saat uzatan, esnek çalışmayı dayatan, ücretlerin dondurulmasını öngören bir saldırı paketi dayatılıyor. Sanna Marin’in yeni hükümeti bu paketi uygulamaya devam ediyor, özelleştirmelere ve bütçe disiplinine öncelik veren bir program öne sürüyor.
Tüm bu yalan rüzgârının sonunda ulaştığımız gerçek haber şu: Sanna Marin genç ve kadın olmaktan önce bir burjuva politikacısıdır. Sermayenin ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda hareket eden bir hükümetin başındadır.
Kadın ağırlıklı hükümet askeri harcamaları arttırıyor
Finlandiya’nın kadın ağırlıklı hükümeti, savaşların ve militarizmin sorumluluğun sermayenin ve kapitalizmin üzerinden alıp erkek egemenliğine havale eden feminizmin yarattığı hayalleri de yıkan bir politika izliyor. Kadın liderlerin hükümeti NATO ve ABD ile askeri işbirliğinin arttırılmasına devam ettiğini ve bu doğrultuda yapılmış olan Finlandiya ile birlikte Danimarka, İzlanda, İsveç ve Norveç’i kapsayan “Nordic” (Kuzey Ülkeleri) Savunma Anlaşması’na bağlılığını sürdürüyor. Bu politikanın bir parçası olarak hükümetin programı ekonomik kriz dolayısıyla yüzde 10 kesinti yapılan savunma bütçesinin hedeflerine ulaştığını söyleyerek askeri bütçenin arttırılmasını öngörüyor. (https://julkaisut.valtioneuvosto.fi/bitstream/handle/10024/161935/VN_2019_33.pdf?sequence=1&isAllowed=y)
Devrimci İşçi Partisi uyardı
DİP’in ve kardeş partilerinin uluslararası sitesinde yazan ve sosyalist mücadelesini ekmeğini kazanmakta olduğu Finlandiya’da sürdürmekte olan bir yoldaşımız, Muzaffer Ege Alper Sanna Marin başbakan olur olmaz, 12 Aralık 2019 tarihinde yayınlanan yazısında, bunları hemen teşhir etmişti (http://redmed.org/article/foretold-death-posti) : “şimdiye kadar Finlandiya’da en genç yaşta başbakan olmuş kişi olarak reklamı yapılan sosyal demokrat bir kadın olan Sanna Marin, işçi sınıfı kökenli ve annesi lezbiyen. Daha önceki hükümetin aktif model, sağlık alanında özelleştirmeler ve ücretsiz fazla mesai ve ücretlerin dondurulması gibi sonuçlara yol açan rekabet paktı türü işçi sınıfı karşıtı yasalarına yönelen sert eleştiriler sonrası iktidara gelen “Sosyal demokrat bir parti ve “merkez sol” bir hükümet o kadar çaresiz ki, bir siyasi liderin reklamını siyasi başarılarıyla, meclisteki faaliyetleri veya benzeri bir kapasite temelinde değil, bir dizi kimlik aracılığıyla (kadın, genç, işçi, lezbiyen annesi var vb.) yapıyor ve ucuz yoldan “oy kapma” çabasına girişiyorlar.” Onlar yalan makinesi, biz gerçekleri söylüyoruz!
Kadın ve genç ama hepsinden önce burjuva!
Tüm bu yalan rüzgârının sonunda ulaştığımız gerçek haber şu: Sanna Marin genç ve kadın olmaktan önce bir burjuva politikacısıdır. Sermayenin ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda hareket eden bir hükümetin başındadır.