Ege’nin karşı yakasında NATO’ya, emperyalizme ve faşizme karşı yükselen ses: EEK’in eğitim kampı
Devrimci İşçi Partisi’nin Yunanistan’daki kardeş partisi EEK (İşçilerin Devrimci Partisi), pandemi döneminde verilen bir aranın ardından bu yıl 26-30 Temmuz tarihleri arasında eğitim kampını gerçekleştirdi. EEK’in düzenlediği 15. eğitim kampı olma özelliğini taşıyan faaliyetin ana teması “Değişen dünya: Kriz, Savaş, İsyanlar” başlığını taşıyordu. Kamp başta Hristo Rakovski Uluslararası Sosyalist Merkezi bileşenleri olmak üzere her defasında uluslararası katılımla gerçekleşiyor. Bu yıl DİP’in yanı sıra Fransa’dan ROR (Devrimci Proleter Yeniden Doğuş) ve Finlandiya’dan MTL (Marksist İşçi Birliği) katıldı. Yunanistan’ın NATO-Rusya savaşında Rusya’ya karşı izlediği politikalar sonucu Rusya’dan Yunanistan’a gelmek neredeyse dünyanın öbür ucuna gitmekten bile daha zor bir hale gelmiş durumda. Bu yüzden Rusya’dan RPK (Rusya Komünistleri Partisi) doğrudan katılamadı fakat gönderdiği mesajla dayanışma ve desteklerini iletti.
Kampta üçüncü büyük depresyon döneminde kapitalizmin dünya çapında krizi, NATO ve emperyalizmin Rusya ve Çin’i kuşatma ve yayılma girişimi, faşizmin tüm dünya çapında yükselişinin sınıfsal analizi yapıldı. Kampın ilk günü EEK’in Genel Sekreteri Savas Mihail Matsas yoldaşımızın kampın ana teması ile aynı başlığı taşıyan konuşması ile başladı. İkinci gün Ukrayna’da NATO’nun emperyalist savaşı başlığında üç NATO üyesi ülkenin devrimcileri olarak Yunanistan, Türkiye ve Finlandiya’dan sırasıyla EEK, DİP ve MTL’nin temsilcileri birer konuşma yaptı. Üç konuşmacı da konuşmalarında kendi ülkelerinin emperyalizm ve NATO yanlısı politikalarını, NATO-Rusya savaşındaki gerici tutumlarını teşhir etti ve bir üçüncü dünya savaşı tehlikesine karşı, devrimci enternasyonalist görevleri vurguladı. Kampın üçüncü gününde ise çeşitli ülkelerdeki politik durum ve görevler üzerine raporlar sunuldu. İlk olarak, pandemi dönemindeki kısa bir aranın haricinde her yıl çeşitli mücadelelere sahne olan Fransa gündemdeydi. Bu yılın başında emeklilik hakkına saldırı karşısında devasa grevler ve eylemlerle, son haftalarda ise kent yoksullarının isyanı ile sarsılan Fransa’daki politik durum ve görevler üzerine ROR adına bir konuşma yapıldı. Ardından da bu yıl her ikisi de neredeyse aynı zamanlarda bir seçim dönemi yaşamış olan Türkiye ve Yunanistan’ın raporları sunuldu. Sunumlar her bir ülkedeki genel siyasi durum, düzen siyasetinin ve solun politikaları, EEK ve DİP’in bağımsız sınıf siyaseti doğrultusunda savunduğu politikalar ve önümüzdeki döneme dair devrimci görevler bağlamında gerçekleşti. Eğitim kampı hem ana oturumların hem de bu oturumlar sonrasında yapılan derinlikli grup çalışmalarındaki tartışmaların çıktılarının değerlendirildiği bir kapanış oturumu ile sona erdi.
EEK’in 15. kez düzenlediği eğitim kampına anti-emperyalizm ve NATO karşıtlığı damga vurdu. Krizin bir yandan faşizmin yükselişi ve bir dünya savaşı tehdidi yaratırken öte yandan dört bir tarafta patlak veren mücadelelerle bir devrim dinamiği de barındırdığı, mücadele içindeki kitlelerin önderliğini aradığı vurgusu öne çıktı. Her bir ülkede ve dünya çapında işçi sınıfının devrimci öncüsünü yaratma mücadelesinde EEK kampı, enternasyonalizm bayrağının yükseltildiği bir kamp oldu. Kamp, sadece oturumlarla değil yemekten temizlik ve düzene, müzikten sıcak sohbetlere her şeyin kolektif bir şekilde yoldaşça yapıldığı bir faaliyet olarak tüm katılımcılara önümüzdeki dönemin mücadeleleri açısından güç ve moral verdi.