Biri hedef gösterdi, biri soruşturma açtı, biri istifasını istedi, biri ölümle tehdit etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanahmet'te turistleri katleden DAİŞ saldırısının ardından mikrofonların karşısına geçip 40 saniye lafın gelişi saldırıyı kınadı 10 dakika boyunca barış için akademisyenlere saldırdı. Erdoğan'ın hedef gösterdiği akademisyenler için önce YÖK harekete geçti. Soruşturmaların düğmesine bastı. Abdullah Gül Üniversitesi ise kendi bünyesinde çalışan ve metne imza atan bir akademisyenden istifasını istediğini kamuoyuna duyurdu. Ardından Erdoğancı mafya babası faşist Sedat Peker bir açıklama yayınlayarak kelimesi kelimesine "oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız" tehdidinde bulundu.
Bu manzara karşısında "Barış İçin Akademisyenler"e ancak az bile söylemişsiniz denebilir. Kuşatma altındaki ilçelerde Kürt gençleri hendek kazmış direniyor. Akademisyenler ya da herhangi biri bu koşullarda gençlere hendekleri kapatın, barikatları kaldırın dilekçe mi yazın desin? Bu gençler öz yönetim taleplerini imza toplayarak mı ifade etsinler. Bir Kürt genci kalkıp akademisyenlere "sizin üniversitelerinizde barikatlar yok ve silahsızsınız bu yüzden mafya babası bir katil faşist sizi göz göre göre ve devletin himayesi altında kanlarınızı akıtmakla ve kanlarınızla duş almak tehdit ediyor" dese nasıl cevap verirsiniz?
Mesele açıktır. Erdoğan, YÖK ve Sedat Peker ortak tutum ve faaliyetleriyle barikatlarda direnerek öz savunma yapan gençliğin haklılığını tüm dünyaya duyurmuştur.