Metal Fabrikalarından Haberler - Ocak 2025
Yeni yıl mücadeleler ile başladı, zaferler ile bitsin!
2024 yılı işçi sınıfına saldırı yılı oldu. Geçtiğimiz sene Mehmet Şimşek öncülüğünde patronların başlattığı OVP programı, işçi sınıfına saldırının programı oldu. Sermaye düzeni sendikasızlaştırma, vergi, zamlar, enflasyon altında ezilen ücretler ve istibdadın sopası ile işçi sınıfını örgütsüzleştirmeye, sindirmeye ve yoksulluğa mahkûm etmeye çalıştı.
2024 yılı aynı zamanda direnenlerin yılı da oldu. Yüzlerce gün süren çadırlarımız da oldu grev yasağı tanımayan grevlerimiz de. Ankara yoluna düşen Polonez işçileriyle ve mücadele eden daha niceleriyle bu memleketin onlara dikensiz gül bahçesi olmadığını gösterdik. Kimi yerde kazandık, kimi yerde fabrika kapattırdık. Yenilgilerimizden ders de çıkardık, başarılarımızdan tüm işçi sınıfına örnekler de oluşturduk.
2025 yılına devam eden mücadelelerimizle giriyoruz. Çadırlarımızda grev nöbetçileri çaylarını demliyor, harlanan ateşlerimize odun üzerine odun atıyoruz. Pes etmedik, etmeyeceğiz. Yeni yıla mücadelelerimizle giriyoruz, zaferlerle dolu bitsin!
Tuzla HT Solar’dan bir işçi
İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Merhaba yoldaşlar. Bölgemizin dört bir yanı aylardır grevler, direnişlerle dolu. MESS’e bağlı fabrikalarda hükümet grevleri yasakladı, mücadeleci işçiler hukuksuz, adaletsiz yasakları tanımadı. Biz Birleşik Metal-İş’li işçiler ise grevleri sahipleniyor ve grev alanlarını boş bırakmıyoruz. Bir yandan ise İspanyol menşeili kendi fabrikamızda işten çıkarmalara, tasarruf tedbirlerine karşı mücadele ediyoruz. Bizim fabrikada Aralık ayında bütçe planlamasına girişen insan kaynakları yemeklerimizdeki et gramajını, bir ayın dört günü olan özel menüleri kaldırma kararı almış. Tüm bölümlerin yöneticileri kendince tasarruf tedbiri sunmuşlar. Bize yaptıkları açıklamaya göre Türkiye’de üretimin kâr getirmeye devam etmesi için tasarruf etmek gerekirmiş. Biz işçiler kazanılmış haklarımızdan çalmaya çalıştıkları bu tasarrufları asla kabul etmeyeceğiz. Sendikamız da arkamızda, tüm işçiler birlikte bu kararları bir bir geri döndüreceğiz. Sermayenin ne kadar örgütlü olduğunu MESS fabrikalarının defalarca yasaklanan grevlerinden ve kendi fabrikamızda yaşananlardan biliyoruz. Bir yanda siparişleri yığınla olan trafo, enerji sektörünün devleri Türkiye’de üretim yapıp, işçiye üç kuruş fazla para vermemek için grev yasaklatıyor, bir yanda bizimkiler, yine yabancı sermayeli daha küçük ölçekli fabrika yönetimi kâr için işçinin yemeğindeki ete göz dikiyor. Burjuvazi sınıfını biliyor, örgütlü hareket ediyor yoldaşlar. Bizler de sendikalı işçileriz, maaşlarımız neredeyse asgari ücretin iki katı. Ancak açlık sınırı, yoksulluk sınırı ve ülkedeki sendikalaşma oranı göz önünde bulundurulduğunda emekçi halkımızın çoğu, on milyon kişi açlıktan kırılır haldeyiz. Çözüm Grid işçilerinin, Polonez, Green Transfo, Schneider, MKB Rondo ve daha yüzlerce işçinin yöntemidir, kavgadır, mücadeledir. Yolumuz açık, yeni yılımız kazanımlarla dolu olsun. Yaşasın işçilerin birliği!
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Yalan perdesini kapatalım, 2025’i işçi sınıfının yılı yapalım!
Merhaba dostlar, yoldaşlar. İzmir Kemalpaşa’dan selamlar. İşçi sınıfımızın, memleketin gündemi malumunuz. Manzara pek iyi sayılmaz. Asgari ücrete yüzde otuz zam yapıldı, asgari ücret dışında her şeye en az yüzde kırklardan başlayan zam geldi bile. 25 kuruşluk poşet bile yüzde yüz zamlanarak 50 kuruş oldu. Memlekette sanki yaşamak bizim için yeterince zor değilmiş gibi çay kaşığıyla verdiklerini kepçeyle almaya giriştiler. Henüz zamlı maaşlarımızı alamadık ama faturalarımıza, markete-pazara şimdiden zam yağdı. Asgari ücreti belirlemek için masaya toplanan zatların dilinde yine “emekçimizi enflasyona ezdirmedik”, “işçimizi düşünüyoruz” yalanları… Her sene aynı müsamere. Artık kabak tadı verdi. Hepimizin bu yalanlarla dolu müsamereyi izlemekten tiksindiğini; gözümüzün içine baka baka yalan söylemekten utanmayanlardan bıktığını biliyorum. Fakat bu yalanlardan ve müsamereden bıktıysak, bu sahte oyunun perdesini kapatacak olanın bizler olduğunu da biliyorum. Asgari ücrete mecbur kalmaya devam ettiğimiz sürece karşımızda bu yalan oyunlar oynanmaya devam edecek. Yukarıda manzaranın pek iyi görünmediğinden bahsetmiştim ama manzaranın bir de diğer yüzü var. İşte o diğer yüzünde açlık ücretini, sefaleti elinin tersiyle kenara itip “biz bu oyunu bozarız” diyen metal işçileri var. Hemen yanı başımızdaki Manisa’da Schneider işçileri, asgari ücrette bize ne verecekler diye beklemeyip, örgütlenip toplu sözleşme ile hakkını arıyor. Üretimden gelen güçlerinin, birliklerinin kuvvetiyle Cumhurbaşkanı kararıyla çıkarılan grev yasağını tanımıyorlar. Şüphesiz ki bu kararlılıklarını sürdürdüklerinde hem iyi bir sözleşme imzalayacaklar hem de bizim gibi henüz sendikasız olan ve açlık ücretine mahkûm olmuş işçilere örnek olacaklar. Yıllardır oynanan bu tarihi geçmiş asgari ücret müsameresinin perdesini kapatıp sınıf mücadelelerinde zaferlerin perdesini açacak olan şey, korkmadan örgütlü mücadeleye atılmak olacak dostlar. Kaybedecek neyimiz var? Hiçbir şey! Ama örgütlü mücadeleyle kazanacağımız çok şey var. Yeter ki birbirimize, üretimden gelen gücümüze güvenelim. 2025 patronların değil mücadelelerden, grevlerden, direnişlerden zaferlere koşan işçi sınıfının yılı olsun!
İzmir’den metal işçisi bir kadın
Bu yazılar Gerçek gazetesinin Ocak 2025 tarihli 184. sayısında yayınlanmıştır.