Metal Fabrikalarından Haberler

Metal fabrikalarından haberler köşesinde, Bursa Oyak Renault'dan Tofaş'a, Kocaeli Sas Otomotiv'den İstanbul Evas'a kadar birçok metal fabrikasından işçi arkadaşlarımızın fabrikadaki deneyim ve mücadelelerini aktarmaya devam ediyoruz.

 

Her sözleşmede aynı yalanlar, sonuç hep hüsran

Pevrul Kavlak geçtiğimiz günlerde yeni yapılacak sözleşme taslağı hakkında bilgi vermek amacıyla Bursa’ya geldi. Her sözleşmede olduğu gibi yalanlarını sıralamaya başladı. Yıllar boyunca her yaptığı sözleşmede yaptığı gibi “yok zaferle çıktık, yok efendim bileğimizin gücüyle iyi sözleşmelere imza attık yine yapacağız” deyip atıp tutmaya devam etti. Her sözleşme zamanı geldiğinde büyük atmayı sever bizim başkan, “tarih yazacağız” der, sonra sonuç yine hüsran. Türk Metal’in olduğu yerde umutsuzluk olmaz diyor sendika ağası. Biz Renault’ta yaşadıklarımızdan biliyoruz: Türk Metal’in olduğu yerde hakkını aradığında işten atmalar olur, tehdit olur, baskı olur, patronla birlikte iş birliği yapıp işçiyi satmalar olur, yalan dolan ne ararsanız var bu sendikada. Taslağı açıklayacağız dediler, bakanın değişmesini ve yetki sürecini bahane ederek taslağı daha sonraya ertelediler. Revizyon dönüşünde nasıl bir sözleşme bizi bekliyor göreceğiz derken apar topar bir açıklama yaptılar. Bir çizelge yayınladılar. Bakınca gördük ki daha önce bize yaptırdıkları anketlere hiç bakmamışlar. Bu rakamlar sözleşme değil sözleşme taslağı. Anketleri de taslakları da yalan. İşçiye yalandan sormuşlar MESS’le oturup taslak hazırlamışlar.

Bursa Oyak Renault’dan bir işçi

 

Makineye değil işçiye değer

Merhaba arkadaşlar, patronun işçiye değil de makinelerine değer verdiği bir olaydan bahsetmek istiyorum. Fabrikamızda en çok iş kazalarının meydana geldiği manuel pres makinelerinin değerli parçalarını kafesvari bir parçayla kilitlediler. İşçi güvenliğinin sağlanması gerekirken makine güvenliğinin sağlanması hem komik hem de biz işçiler için artık onur kırıcı bir durum haline geldi.

İşyerinin banka değiştirmesini bahane eden patronun bu ayki maaşları geç yatırması yetmiyormuş gibi işçilerle dalga geçerek “sen zayıfladın mı yahu” gibi cümleler kurarak işçilere baskı uygulamaya başladı. Halbuki sendikamız olsa hem çalışma koşullarımız daha iyi hem de yaşanacak bir maaşımız olurdu. Bu onur kırıcı muameleye de katlanmak zorunda kalmazdık. Gelin arkadaşlar sendikaya üye olalım, zincirlerimizi kıralım.

Bursa Elsi’den bir işçi

 

MESS yine işçinin ekmeğini çalmanın peşinde

Bu hafta açıklanması beklenen 2017 sözleşme taslağı yine ayak oyunlarıyla, hilelerle ertelendi. Neymiş efendim çalışma bakanı değişmişmiş. Bize ne bakandan, bize ne MESS’ten. Her zaman yaptıklarını şeyi yine yapıyorlar. Bir hafta sonra işçiler yıllık izine çıkacak. Taslağı işçilerin olmadığı, sakin, gürültüsüz bir ortamda açıklamak niyetleri. Böylelikle izinden döndükten sonra itiraz etsen de ortam soğuyacak. Aslında taslak belli. MESS ne istiyorsa o yönde hazırlanmış. Tofaş’ta da, Renault’ta da Türk Metal’in yetkili olmasını sağlayan zaten MESS’in kendisi. Bu sebeple biliyoruz ki işçinin lehine bir sonuç çıkmayacak. Yapılan anketler bile algı oyunundan başka bir şey değildi.

Bunlardan daha kötüsü, sözleşme zamanı gelirken yılda bir kez yapılan performans değerlendirmesi yılda ikiye çıkartıldı. Ocaktan bu yana kara Cuma dediğimiz günlerde her hafta 5-10 kişi performans düşüklüğü nedeniyle işten çıkarıldı. Şimdi izne çıkacağımız 5 Ağustos tarihinde ikinci performans değerlendirmesi verilecek. İzindeyken birçok çalışan yine performans düşüklüğü sebep gösterilerek işten çıkarılmış olacak.

Performans değerlendirmesinin yılda ikiye çıkartılması çok kritik bir durum aslında. Değerlendirmenin tam izne çıkarken verilmesi, taslağın açıklanacağı zaman, sözleşme zamanı bunlar tesadüfi zamanlar değil. Türk Metal ve MESS’in el ele birlikte bilinçli bir şekilde hazırladığı zamanlar. Tüm bunlardan anlaşılıyor ki; bu sözleşme yine işçilerin aleyhine, beklenenin altında bir sözleşme olacak. Peki bunun karşısında nasıl durabiliriz? Sorunun cevabı çok net: 2015 fiili metal grevlerindeki gibi hep beraber, omuz omuza hareket ederek.

Bursa Tofaş’tan bir işçi

 

Türk Metal mesai sorununu işçilerin aleyhine çözdü

Ben iki senedir Kocaeli’de bulunan ve Ford fabrikasının yan sanayisi olan BPlas fabrikasında çalışmaktayım. Fabrikamızda uzun zamandır süren bir mesai gerginliği vardı, lakin bu gerginliği işçilerin aleyhine çözen Türk Metal sendika temsilcisi oldu.

Fabrikada  birbirinden bağımsız nihai ürün üreten iki bölüm bulunmakta. Sorunumuz basit. Diğer bölümde çalışanların yıllık fazla mesai saatlerini dolduracak olmaları bu sebepten mesai saatini dolduran arkadaşlara işten çıkmaları durumunda tazminat ödememek için diğer mesai yapmayan bölümü yani benim çalıştığım bölümü mesaiye kalmaya zorlamak. Durum bu. Sorun nerede derseniz tam burada. Diğer bölüm de çalışmak istemiyoruz ve biz yasal olarak da çalışmak istemediğimizde çalışmama hakkına sahip olduğumuzu iş mahkemesi ve avukat arkadaşlar sayesinde öğrendik.  Yalnız bizim üstün sendika temsilcisi olaya el attı ve her zaman yaptığı gibi sorunu bizim çıkarımıza değil patronun çıkarı doğrultusunda çözdü.

Çözüm yolu ise her çalışana o bölümde eğitim verdirip yazılan mesaiye zorunlu olarak gitmemizin önünü açtı, “çok sağol” diyoruz buradan sendika temsilcisine aman başımızdan eksik olmasın!

Ve sendika temsilcisi arkadaşa en derin vicdan yargımla soruyorum kimi temsil ediyorsun?

Kocaeli BPlas fabrikasından bir işçi

 

Haklarımızı mücadeleyle kazanabiliriz

Ben Kocaeli’de Ford’un yan sanayisi olan Sas Otomotiv’de çalışıyorum. Fabrikada deneme süresi iki ay olması gerekirken altı ay ile işe alım yapılıyor. Sözleşme sonunda ise kadro verip vermeyecekleri meçhul. Fabrika Ford ile paralel üretim yaptığından dolayı hasta olsak dahi rapor almamamız gerektiği amirler ve insan kaynakları tarafından sürekli beyan ediliyor. Altı dakikalık çay molalarımız var ama oradaki çay sözcüğü lafta çünkü fabrikada çaylar paralı. Otomatlar tarafından veriliyor. Düşük ücretle evlerini geçindiren biz işçiler, herhangi bir şey içemiyoruz.

Fabrikada temizlikten kalite kontrole kadar bütün işler bizler tarafından yapılıyor. Mesai bitiminden sonra yaptığımız temizliğe herhangi bir ek ücret verilmiyor. Bunun yanında fabrika içinde güzel şeyler de oluyor. Emekçi kadınların öncülüğünde gelişen tepki sonucu, fabrikada küfür yasaklandı. Biz Sas Automotiv çalışanları olarak şunu çok iyi biliyoruz ki sorunlarımızın çözümü 2015 filli metal grevi ışığında mücadeleyi daha yukarılara çıkararak haklarımızı kazanabiliriz.

Sas Otomotiv’den bir işçi

Son sözü emekçiler söyler

Merhaba ben Kurtköy’de bulunan ve ev aletleri üreten Evas’ta çalışıyorum. Fabrikamızda Türk Metal sendikası örgütlü. Türk Metal’in MESS sözleşme taslağı açıklandı. Vardiya isimli yayınında ballandıra ballandıra sözleşmeyi açıkladılar. Yüzde 38’lik zam tutarı gösteriliyor. Sendikacılar, çok iyi toplu sözleşme olacağını söylüyorlar. Türk Metal’in hükümetle işbirliği içinde olduğunu bilmeyen yok. Sendikanın bu zam oranını savunacağını, eğer MESS vermezse greve gideceğini hiç zannetmiyorum. Grev kararı alınsa hükümetin grevi yasaklama ihtimalini hesaba katan sendikacılar, yüksek perdeden konuşuyorlar. Ama iş eyleme gelince muhtemelen gözükmeyecekler ortalıklarda. Ama son sözü emekçiler söyler, biz sözleşme döneminde kenetlenmeli, gerekirse greve gitmeliyiz.

 

İstanbul Pendik Evas’tan bir işçi

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2017 tarihli 95. sayısında yayınlanmıştır.