Gün mücadele günü: işgal, grev, direniş! - Çerkezköy Arçelik fabrikasından bir işçi

Arçelik Çerkezköy TV

MESS genel sekreteri katıldığı bir programda MESS’in işçilerden istediklerini sıraladı. Peki neydi bu talepler? Öncelikle 3 yıllık sözleşmeye razı olmamız. Bunu dayandırdığı gerekçede uluslararası şartlarda sözleşmelerin daha uzun süreli olduğu iddiası. Buna esnek çalışma, deneme süresinin 2 aydan 4 aya çıkartılması, Denkleştirme( telafi çalışması), İkramiye gibi işçiyi yıpratıcı ve daha sayamadığım birçok maddeyi de ekliyor. Yani MESS işçiye bizim verdiklerimize ya razı olursunuz ya da biz bu TİS sürecini yokuşa süreriz diyor. Bunun içinde anlaşmama durumunun uzaması halinde Yüksek hakem kurulunu gerekçe gösteriyor. Yüksek hakem kurulunu devletin atadığı ortadayken, devletin de hangi tarafta olduğu belliyken heyetten çıkacak kararın işçiden yana olmayacağı kesin. Zaten MESS genel sekreteri de açıkça bundan bahsediyor. Kaldı ki kurulun geçmiş kararları da gün gibi ortada!.. Bu isteklerin sıralandığı sonraki günlerde “aynı devlet” 2020 yılı için asgari ücretin net 2324,70 lira olacağını açıkladı. Buna karşılık biz işçilerde fabrikalarımızda TİS görüşmeleri sürecinde bize dayatılan bu kölelik koşullarını kabul etmeyeceğimizi yaptığımız eylemlerle gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz. Tüm bu süreçler devam ederken fabrikada sözleşmeli olarak çalışan arkadaşlarımızın işlerine toplu halde son verildi. Toplu çıkışların olduğu anlarda fabrikada yılbaşı eğlenceleri yapılması ve kadrolu işçilerin de bu eğlencelere katılımının beklenmesi de ayrı bir utanmazlık. Fabrika bu şekilde sözleşmeli işçiden arttırdığı kârıda kasaya boşaltmayı düşünürken, yılbaşı eğlencesiyle yaşananları normalleştirmeye çalışıyor. 

Sanıyorlar ki işçiler bu kölelik koşullarını kabul edecek. Sanıyorlar ki sözleşmeli işçilerin işlerine son verilmesini işçi arkadaşları normal karşılayacak. Biz işçiler ne MESS’in bize dayattığı kölelik şartlarını ne de sözleşmeli işçi arkadaşlarımızın işten çıkarılmasını kabul ediyoruz.. Biz gücümüzü üretimden alıyoruz. Gün mücadele günü. Onlar devletin yasalarına, hakem heyetlerine güveniyor olabilirler. Ama bizim cevabımız nettir: İşgal, grev, direniş!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2020 tarihli 124. sayısında yayınlanmıştır.