İstanbul Gerçek gazetesi okur toplantısında “Ekmek ve Hürriyet için 1 Mayıs’a” çağrısı

Gerçek Gazetesi’nin Nisan ayı okur toplantısı “ekmek ve hürriyet için 1 Mayıs’a” çağrısı ile İstanbul İl Örgütü’nde yapıldı. Toplantı öncelikle 18 Nisan 2016 yılında kaybettiğimiz DİP Merkez Komitesi üyesi yoldaşımız Atlen Yıldırım’ın devrimci düşüncesinin, eyleminin ve bizlere bıraktığı mirasın üzerine bir konuşmayla ve onun şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşu ile başladı.

Her okur toplantısında olduğu gibi gazetenin Nisan ayı sunumuna geçmende önce Suriye’ye yapılan emperyalist saldırı ve DİP Politbürosu’nun “Defol Amerika” başlıklı bildirisi gündemdeydi. Sunumu yapan yoldaşımız emperyalist saldırganlığa karşı partimizin tespitlerini özetledi ve DİP’in emperyalizme karşı mücadele çağrısını yineledi.

Gerçek Nisan sayısı ile ilgili sunumda ise doğal olarak 1 Mayıs çağrısı öne çıktı. Devrimci İşçi Partisi’nin işçi sınıfının acil ve yakıcı taleplerini, istibdada ve emperyalizme karşı hürriyet mücadelesini temel alan siyasi çizgisinin “ekmek ve hürriyet için 1 Mayıs’a” çağrısının temeli olduğu vurgulandı.

Gerçek gazetesinin sayfalarında sadece başyazı ve parti bildirisi ile değil fabrikalardan işçilerin yazıları ile de çok farklı boyutlarıyla 1 Mayıs çağrısı yapılıyor. Okur toplantısı da aynı paralelde seyretti. Toplantıya katılan işçiler, kamu emekçileri ve öğrenciler kendi alanlarındaki sorunlardan ve mücadele deneyimlerinden hareketle 1 Mayıs’ın önemini anlattılar.   Konuşmalarda 1 Mayıs’a katılmanın yanı sıra bu süreci hep birlikte örgütlemenin önemi de sık sık vurgulandı.

Ekonomik krizin kapıda olduğunun aşikâr olduğu günümüzde hem ekonominin durumunu anlatan hem işçi sınıfının kamulaştırmaya ve planlamaya dayanan sosyalist çözümlerini tartışan konuşmalar yapıldı. Ortak vurgu sermayenin her koşul ve şart altında krizin faturasını emekçilere ödetmeye çalışacağı, emekçilerin bundan kaçınmasının ancak örgütlenmek ve mücadele etmekle mümkün olduğuydu. Her zaman olduğu gibi fabrikalardaki işçi sağlığı vegüvenliği sorunları öne çıkan gündemler arasındaydı. Sadece eve ekmek götürebilmek için değil, eve sağ salim dönebilmek için de adeta savaşır gibi çalışan işçiler patronların kâr hırslarını gösteren ve kan donduran örnekler aktardılar. Tüm bu açılardan istibdada karşı hürriyet mücadelesinin işçi sınıfına dayanması ve sınıfsal talepleri içermesi gerektiği de özellikle vurgulandı.

Tartışmalarda “yaklaşan seçimler” değil giderek kızışan sınıf mücadelesi odak noktasında yer aldı. Seçimler bu tartışmanın sadece bir parçası oldu. Seçilecek meclisin zincirli ve içi boşaltılmış yapısı, başkanlık adı altında bir cumhurpatronu seçmenin bu kişi kim olursa olsun sorunlara çözüm üretemeyeceği konuşuldu. Zincirsiz bir Kurucu Meclis’le Türkiye’yi yeniden kuracak gücün işçi sınıfında bulunduğu kördüğüm haline gelen sorunların çözümünün ise sosyalist politikalarda yattığı tartışıldı.

Toplantı 1 Mayıs’ı hep birlikte örgütlemek için güçlü bir vurgu ve işçi bayramının coşkusu ile sona erdi.