Hrant Dink katledilişinin 11. yılında barış ve kardeşlik sloganlarıyla anıldı

Hrant Dink’in katledilişinin 11. yıldönümünde binlerce insan Agos gazetesinin önünde toplandı. Devrimci İşçi Partililer anmaya “ne mutlu enternasyonalistim diyene”, “katillerden hesabı emekçiler soracak”, “yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği” yazan dövizlerle katıldı.  Hrant Dink’in öldürüldüğü saat olan 15:00 yaklaşırken, Hrant Dink’in yaptığı bir konuşma yayınlandı. Bu konuşmada Fransa’da yaşayan ve her sene doğduğu köyüne gelen bir kadının ölümü üzerine yaşadıklarını anlatan Hrant Dink, kadının köyünde gömülmesini isteyen yakınının “su çatlağını buldu” sözüne atfen “biz Ermenilerin bu topraklarda gözü var ama alıp götürmek için değil dibine girmek için” diyordu. Hrant’ın sözleri alkışlarla ve “hepimiz Hrantız hepimiz Ermeniyiz” sloganlarıyla karşılandı ve ardından saygı duruşuna geçildi. Anmada Ahmet Şık ve Selahattin Demirtaş gibi tutuklu siyasetçi ve gazeteciler de adları söylenerek ve alkışlarla selamlandı. Daha sonra Dink ailesinin avukatlarından Fethiye Çetin bir konuşma yaptı.

Fethiye Çetin, Hrant Dink cinayetinde devletin sorumluluğunun üzerinde durdu, katilleri koruyanların cinayete ortak olduklarını söyledi ve siyasi cinayetlerin adeta bir devlet geleneği olduğunu şu sözlerle ifade etti: Hasan Fehmi cinayetinden Sabahattin Ali’ye, Abdi İpekçi’den Doğan Öz’e, Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e devlet görevlilerinin yer aldığı ve katillerin korunduğu bütün cinayetler, devletin “siyasi cinayet geleneği”nin bir parçası ve devletin varlık unsurlarından biri. İsimleri farklı olsa da katiller hep aynı: Hamidiye Alaylarından Teşkilatı Mahsusa’ya, Seferberlik Tetkik Kurullarından Kontgerilla’ya, Özel Harp Dairelerinden JİTEM’ e... Bugün de PÖH’ler, JÖH’ler ve bu gelenekten cesaret alan, cezasızlık zırhıyla korunacağından emin olan HÖH’ler.  Bir dönem, “FETÖ”lerle saf tutup harcadıkları “ETÖ”ler, sonra “ETÖ”lerle birlik olup tüm suçları üstüne yıkmaya çalıştıkları “FETÖ”ler. Çünkü makine aynı makine, değişen sadece makinist ekip. Bakmayın bugün zıt kutuplardaymış gibi göründüklerine, birbirlerinin gözlerini oyduklarına; aynı düzlemin, aynı aygıtın parçalarıdır onlar.”

Anma sloganlar ve alkışlar arasında Hrant Dink’in öldürüldüğü yere çiçekleriyle, barış ve kardeşlik sloganlarının yer aldığı dövizlerin bırakılmasıyla sona erdi.