Keyfiliğe, haksızlığa panzehir olarak hastane komiteleri

Keyfiyete, haksızlığa panzehir olarak hastane komiteleri

Herkese merhaba. Biz Bahçelievler Devlet Hastanesi’nde çalışan sağlık emekçileriyiz. Pandemi sebebiyle bu hastaneye geldiğimiz günden beri çok büyük sıkıntılar yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Sorunlarımızla baş edebilmek için sürekli olarak yöneticilerle tartışıp, kavga etmek zorunda kalıyoruz. Biz bu şekilde büyüyen sorunlarımıza çözüm bulamayınca hastanemizde Salgın İzlem Komitesi kurarak örgütlü biçimde sorunlara müdahale etmeye başladık.

Salgın komitemizi kurup toplantılarımızı düzenli yapmaya başladık ve komitemize hastaneden ciddi teveccüh olduğunu gördük. Komitemiz vasıtasıyla hastanenin birçok birimine ulaşmayı başardık. Bir yandan salgınla ilgili yönetimin yapması gerekenler konusunda mücadelemiz sürerken bir yandan da keyfi ve baskıcı tutumlarına karşı direnç göstermeye çalışıyoruz.

Sağlık Bakanlığı ve hükümetin yanlış pandemi yönetimi yetmiyormuş gibi üstüne bir de bitmesi gereken görevlendirmeler hiçbir planlama yapılmadan uzatıldı. Bizim hastanemizde de durum aynı oldu. Mayıs sonu itibariyle görevlendirmelerin bitmesini beklerken yönetimden gelen haberlerle motivasyonumuz bir anda düştü.

Pandemi döneminde savaşın en ön safhasında mücadele eden biz sağlık emekçileri dinlendirilmeden fazla mesai yaptırılarak ve 24 saate varan nöbetler tutturularak ailelerimizden, sevdiklerimizden uzak çalıştık. Zaman zaman ekipmansız cepheye gönderilmeye çalışıldık. Bu süreçte ne yönetimin ne de onların başımıza diktiği sorumluların üzerimizdeki baskısı azaldı. Pandemi boyunca ve pandemi bahanesiyle özlük haklarımız çok fazla suistimal edildi. Görevlendirmelerin uzatılması keyfi bir uygulamaya dönüşerek suistimalin başka bir aşaması olarak karşımıza çıktı. Mantık açıkça şu oldu: “Pandemide her şey mübahtır!”

Salgında olması gereken çalışma düzeni sağlıkçıların dönüşümlü olarak çalıştırılmasıyken bizde bu durum durmaksızın çalışma şeklinde uygulandı. İki ay için çıkan görevlendirme zaten çok uzunken iki ay daha uzatılması insafsızca olması bir yana insanca çalışma şartlarına da aykırı. Pandemide bile kayırmaların olduğunu, sahada hiç çalışmayan kişilerin olduğunu biliyorduk. 

Salgın komitesi olarak bu konuyu derhâl gündemimize alarak birkaç saat içinde birimlerde örgütlenerek yönetime bu olayı taşıma kararı aldık. Mesai bitmeden hem kendi hastanemizin hem de görevlendirildiğimiz hastanenin bakım hizmetleri müdürlüğüne gittik ve toplu şekilde tepkimizi koyduk. Yönetim tabii ki bizi bağrına basmadı, hatta bizi azarlamaya kalktı fakat örgütlü tutumumuz sayesinde geri adım atmak zorunda kaldılar. Biz yönetimin odasından çıktığımızda görevlendirilmelerin sonlandırılması için sicil birimi ile telefon görüşmeleri yaptıklarını gördük ve birkaç saat içinde ilişiğimiz kesildi. Bir sonraki görevlendirilecek ekip ise daha önce pandemide sahaya hiç çıkmamış sağlıkçılar arasından belirlendi. Salgın komitesi dışında olup komiteyle birlikte hareket eden tüm arkadaşlarımız, örgütlü hareket edilerek sonuç alınabileceğini gördü ve bunu sözel olarak ifade etti.

Bundan sonraki bir yıl içinde hastanelerde pandemi prosedürü uygulanacak ve pandemi prosedüründe çalıştırılacağız. Bunu biliyoruz ve tüm sağlık emekçileri arkadaşlarımıza buradan çağrımızı yapıyoruz: Hastanelerinizde salgın komiteleri kurun, haklarınızı savunmayan, iktidar güdümlü sendikalardan istifa edin, örgütlenin. Unutmayalım ki ancak örgütlenerek haklarımızı alabiliriz!

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2020 tarihli 129. sayısında yayınlanmıştır.