ABD’nin dostu halka dost olamaz! NATO’dan çıkılacak, İncirlik kapatılacak! Emperyalistlerden ve işbirlikçilerden hesabı emekçiler soracak!

abdemperyalizmi

Ne ev hapsindeki Rahip Brunson ne tutuklu Amerikan konsolosluk çalışanları, ne Fethullah Gülen ne de Halkbank davası ABD-Türkiye ilişkilerini belirlemektedir. Bunların hepsi sonuçtur, asla sebep değildir. Türkiye emperyalizme bağımlı bir ülkedir, ABD ise emperyalist gericiliğin merkezidir. ABD Türkiye üzerindeki hâkimiyetini sermaye yatırımları, askeri üsleri ve işbirlikçi iktidarlar aracılığıyla kurmuştur ve sürdürmektedir. Meselenin özü budur.

Türkiye’nin emekçi halkı bu gerçeği adeta etinde ve kemiğinde hissetmektedir. Bir şirketin yaptığı ankete göre Türkiye halkının yüzde 88’i ABD’yi dost ya da müttefik olarak görmüyor. Daha önceleri yüzde 80’lerde olan bu rakamın yükseldiği gözüküyor. Anketin cevap vereni yönlendiren bir başka sorusu daha var: “Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye karşı sert tavrını onaylıyor musunuz?” Yüzde 64 bu soruya evet diye cevap vermiş. Yüzde 18 hayır ve yine yüzde 18 kararsız var. Halkın çoğunluğunun ABD’ye karşı sert bir tavrı desteklemesi iyi bir şey ama acaba gerçekten Erdoğan’ın böyle bir tavrı var mı?

Halk ABD’ye düşman peki ya Erdoğan?

Erdoğan’ın AKP’yi kurarken ABD’ye gittiği, iktidar olduğu yıllarda da ABD’den destek gördüğü bilinen bir gerçek. ABD emperyalizminin Büyük Ortadoğu Projesi’nde eş başkanlık görevini almış olmakla övündüğü görüntüler rahatlıkla internette bulunabilir. Devran döndü artık Erdoğan ABD’yle “sert tavırla” mücadele etmeye başladı mı diyorsunuz? İşte Erdoğan’ın F-35 uçakları ile ilgili olarak ABD’ye karşı sert tavrı: “ABD gerçek dostlarını kaybediyor. F-35’lerin verilmemesi müttefiklik ruhuna uymaz.” Erdoğan’ın New York Times için yazdırdığı yazıda da aynı tutum devam ediyor. ABD’nin güya eleştirildiği yazıda defalarca ABD ve Türkiye için dost ve müttefik kelimesi kullanılıyor. Yani halk ABD’ye düşman ama Erdoğan’ın ABD’ye karşı sert tavrı, ona dostluğunu ve müttefikliğini hatırlatmaktan ibaret!

1.000 dolarlık telefona boykot! 50 adet F-35 uçağına 3,7 milyar dolar!

Erdoğan, Amerikan mallarının boykot edilmesini istedi. Örnek olarak da Iphone marka telefonları gösterdi. Bu telefonların son modellerinin fiyatı 1.000 dolar civarında. Oysa Erdoğan ve iktidarı ABD’den 50 adet F-35 almak için çırpınıp duruyor. Bu savaş uçaklarının toplam maliyeti 3,7 milyar dolar. ABD’ye ekonomik yaptırımsa önce bu uçak ihalesinin iptal edilmesi gerekirdi. Oysa tam tersine ABD, Türkiye’yi uçakları teslim etmemekle tehdit ediyor. Erdoğan tam bir yıl önce Amerika’yı ziyaret etmiş ve Trump bu görüşmede 11 milyar dolara 40 adet Boeing uçağı satmıştı. Trump daha önce de Suudi Arabistan’la arası bozulan Katar’a 12 milyar dolarlık savaş uçağı satmıştı.

Emperyalist sermayeye dokunulmazlık!

Ayrıca emperyalizmin özelliği mal ihracı değil sermaye ihracıdır. Yani emperyalistler sermaye yatırımları ve parasıyla ülkeleri ekonomik boyunduruk altına alır. Erdoğan ve iktidarının Amerikan sermayesinin yatırımlarına yönelik en ufak bir yaptırımı bile yok. Sermaye hareketlerine müdahale edileceğine dair söylentileri bile bizzat Erdoğan yalanladı. Kötü ünlü Cargill şirketi iktidarın himayesinde halkı zehirlemeye devam ediyor. Üstelik daha önce Bakanlar Kurulu şimdi de Cumhurbaşkanı gerekli yönetmeliği çıkartmadığı için herhangi bir kota daraltması olmadan!

Amerikan şirketleri hakkını arayan işçileri işten atmaya, Erdoğan ve iktidarı işçiye karşı bu şirketleri kollamaya devam ediyor. Erdoğan’ın çok övündüğü grev yasaklarında da iktidar Amerikan tekellerinin çıkarlarını işçilere karşı korumuştu. Erdoğan’ın anlata anlata bitiremediği inşaat projelerinin de hepsi dolar üzerinden ihale edildi. Köprüler ve şehir hastaneleri için ihaleyi alan firmalara dolar üzerinden gelir garantisi veren Erdoğan ve iktidarı, bu projeleri hiç gündeme getirmiyor.

NATO’dan çıkmak ve İncirlik’i kapatmak neden asla gündeme getirilmiyor?

NATO’dan çıkmak ve İncirlik’i kapatmak asla ama asla gündeme getirilmiyor. Onun da sırası gelecek diyenlere inanmayın! Çünkü iktidarın ABD’yle ilişkileri düzeltme planının merkezinde orduyu bir pazarlık gücü olarak kullanmak var. “Türkiye’nin en iyi ihraç ürünü ordusudur” diyen Amerikan para babası George Soros’un mantığı ile Türkiye’yi yönetenlerinki arasında hiçbir fark yok! Türkiye NATO’dan çıkar ya da İncirlik’i kapatırsa bu pazarlık şansını kaybeder. O yüzden iktidar cephesinde NATO ve İncirlik adeta yasaklı sözcükler haline gelmiş durumda! Amerikan Savunma Bakanı James Mattis diyor ki: “Mınbiç başta olmak üzere birçok konuda beraber çalışıyoruz.” Yandaş medya büyük bir mutlulukla hemen manşetlerden veriyor. NATO toplantısında da Trump, Avrupalı liderlere çıkışıp Erdoğan’ı övmüş ve yumruk tokuşturarak şöyle demişti: “Burada Erdoğan hariç tabii. O bir şeyleri anında yapıyor…”

Amerikan emperyalizmine karşı sert tavır nasıl olur?

Erdoğan’ın sert bir tavrının olmadığını gördük. Ama yine de başta bahsettiğimiz anket önemli. Zira Erdoğan hakkındaki yanılsamalar ne olursa olsun halkın ABD’ye karşı sert bir tavrı desteklediği görülüyor. O halde halkın bilinçlenmesi için gerçekleri bıkmadan usanmadan ortaya koymalıyız.

NATO ve İncirlik başta olmak üzere yabancı askeri üsler asla ama asla Türkiye’nin elindeki kozlar değildir. Bunlar Türkiye’nin boynundaki zincirdir! Türkiye derhal NATO’dan çıkmalı, İncirlik başta olmak üzere emperyalist üsler kapatılmalıdır!

Amerikan ekonomik yaptırımlarına cevap, İran için bize muafiyet tanıyın demekle olmaz! Emperyalizme karşı İran halkının yanındayız diyerek olur!

Telefon kırarak ekonomik savaş verilmez. Emperyalist tekeller ve yerli ortaklarının şirketleri kamulaştırılmalıdır. Türkiye’yi boyunduruk altına alan, emekçi halkın geleceğine ipotek koyan kirli dış borçlar reddedilmelidir!

Zincirsiz Kurucu Meclis’le emperyalist zincirleri kıralım!

Emperyalist zincirlerin kırılması mevcut istibdad rejimiyle, Amerikan liyakat madalyalı generallerle, NATO mahsulü kontrgerilla artıklarıyla mümkün değildir. İstibdadın şu ya da bu politikası, pazarlıkların süresini ve Türkiye’nin ödeyeceği bedelin büyüklüğünü değiştirir sadece. Halk zincirsiz bir Kurucu Meclis’le istibdadı yenip, iradesini hâkim kıldığında emperyalist zincirleri kırması da mümkün olacaktır!