İşçinin enflasyonla mücadelesi farklı olur: İŞGAL GREV DİRENİŞ!

İşçinin enflasyonla mücadelesi farklı olur: İŞGAL GREV DİRENİŞ!

Merkez Bankası enflasyon raporu da enflasyonda algı operasyonunun istikametini bize göstermektedir. Merkez Bankasına göre 2022 yıl sonu enflasyonu tahmini yüzde 23! Geçtiğimiz Ekim ayında 2021 enflasyonunun yüzde 11,8 olacağını tahmin etmişti aynı Merkez Bankası ama yıl sonunda yüzde 36 ile karşılaştık. O da resmi rakam! Gerçek enflasyon yüzde 80’i geçti. 2022 için de farklı olmayacak. Ama Merkez Bankası tahmini bize yıl boyunca işçi ücretlerindeki artışların gerçek enflasyonun altında tutulacağını haber veriyor. Sermayenin iktidarı ile birlikte patronlar sürekli bu makası açarak işçiyi emekçiyi hayat pahalılığı karşısında ezmeye çalışacak. Mızrağın çuvala sığmadığı yerde rakamlar revize edilecek ama algı operasyonu sürecek.

İşçi emekçi bunlara değil kendi mutfağına, kendi enflasyonuna bakmalı. Zaten herkes katlanan faturalarla, sabah aldığı ürünü akşam aynı fiyatta bulamayarak, hayat pahalılığını etinde kemiğinde hissediyor. Kâğıda kaleme, hesap makinesine çok gerek yok. Ama bu yetmez, işçi emekçi gücünün de farkında olmalı. İşte şalteri indiren işçiler, işte kontak kapatan kuryeler dayatılan sefalet zamlarını üretimden gelen güçleriyle yukarı çekebiliyorlar. Tüm işçi ve emekçiler için enflasyonla mücadelenin yolu budur. Sağlık, eğitim, belediye ve diğer alanlardaki kamu çalışanları da hükümete karşı taleplerini yükseltmelidir. Nihayet tüm bu mücadeleler sermayenin iktidarına karşı bir işçi emekçi hükümeti için mücadeleye doğru yükselmelidir.

İşçi iktidarının enflasyonla mücadelesi “algı operasyonu” ile değil sermayeye operasyon yaparak olacaktır.

Yani fabrikaların bankaların özel eğitim ve sağlık kuruluşlarının işçi denetiminde tazminatsız kamulaştırmasıyla, ücretlerde eşel mobil sistemiyle (işçi ücretlerinin enflasyon oranında her ay arttırılmasına ve tüm ücret zamlarının bunun üzerine yapılmasına dayanan oynak merdiven sistemi), işten çıkarmanın yasaklanmasıyla, iş saatlerinin kısaltılarak işlerin çalışan nüfusa bölüştürülmesiyle, dış borcun reddiyle, sermayenin değil emekçi halkın borcunu silerek, kira zulmüne son vererek konut hakkını sağlayarak, evler oturanların diyerek!    

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2022 tarihli 149. sayısında yayınlanmıştır.