Beklemenin sonu açlığa talimdir! Örgütlü ol! Emeğini patronların ve devletin insafına terk etme!

ekonomi

Kasım ayı itibarıyla açlık sınırı Türk-İş’in açıkladığı rakamlara göre 7.786 liraya ulaştı. Birleşik Kamu-İş sendikasına göre ise bu rakam 8.650 lira! Bu rakamlar dört kişilik bir ailenin sadece bir aylık gıda harcamasını gösteriyor. Birleşik Kamu-İş açlık sınırı hesabında dengeli ve sağlıklı beslenme için gerekli asgari tutarı esas aldığı için açlık sınırını yaklaşık bin lira daha yüksek gösteriyor. Açlık sınırının içinde ev kirası, elektrik su faturaları ve diğer harcamalar yer almıyor, sadece gıda harcaması hesaplanıyor. Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarı ise her iki sendikaya göre de 25 bin liranın üzerine çıkmış durumda. 2023 yılı asgari ücretinin uygulamaya gireceği tarihte bu rakamlar daha da yükselmiş olacak. Açlık sınırı Türk-İş’e göre 8 bin lirayı, Birleşik Kamu-İş’e göre ise 9 bin lirayı geçecek. Enflasyonun etkisiyle de açlık ve yoksulluk sınırı hızla artmaya devam edecek.

Asgari ücret zammı bir yalandır! Asgari ücret açlığa endekslenmiştir!

Geçtiğimiz yıl bu durumu yaşamıştık. Asgari ücret 4.250 lira olarak belirlendiğinde hükümet yanlısı gazeteler bunu “tarihi zam”, “50 yılın en yüksek artışı”, “milyonların yüzü güldü” gibi manşetlerle vermişti. Aylar içinde bu zammın nasıl eridiğini yaşadık. Temmuz ayında yeni bir zam yapmak zorunda kalan hükümet asgari ücreti 5.500 liraya çıkardı ancak yıl sonuna geldiğimizde rakamlar, asgari ücretin açlık sınırının yakınına bile yaklaşmadığını gösteriyor. Durum bu iken Ocak ayında rakam ne olursa olsun gerçekten bir asgari ücret zammından bahsedebilir miyiz? Tabii ki bunu söyleyemeyiz. Yapılan, asgari ücretin açlık sınırına bağlanmasıdır. Yılbaşında açlık sınırına çekilen asgari ücret yıl içinde enflasyonun etkisiyle giderek düşmektedir. Şimdi kamuoyunda 8 bin ile 8 bin 500 arasında olur diyen de var, 9 bin olur diyen de var, 10 binden aşağı olmamalı diyen de var. Bu rakamları tartışmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü asgari ücrete en fazla iki kez zam yapılmakta ama işçinin ücreti enflasyon karşısında her gün erimektedir. Asgari ücretin alım gücü artış oranından çok daha hızlı düşecek ve geçtiğimiz yıl hep birlikte yaşadığımız gibi sonuç daha fazla yoksullaşma olacaktır.

Hak verilmez alınır! Örgütlü ol açlık ücretini reddet!

Asgari ücret ne olacak diye beklemenin sonu bellidir. Açlığa mahkûm olmaktır. İşçi ve emekçilerin açlığa mahkûm olmaması için yapacağı tek şey örgütlenmektir. Sendikalı olan işçi örgütlü gücünü kullanarak ücretlerini açlık sınırından yukarı çıkarmayı, sosyal haklar elde etmeyi ve çalışma koşullarını iyileştirmeyi başarabilir. Gerektiğinde üretimden gelen gücünü kullanarak, grevle, direnişle haklar kazanabilir. Kapitalizm hüküm sürdükçe emeğinin hakkını tam olarak alamasa da sömürü oranını azaltabilir. En önemlisi de kaderini patronların ve devletin insafına terk etmemiş olur.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2022 tarihli 159. sayısında yayınlanmıştır.