İtalya: Ayrı gayrı yok, genel grev var!

İtalya: Ayrı gayrı yok, genel grev var!

Bundan yedi sene önce, 14 Aralık 2014’te, İtalyan işçi sınıfı başarılı ve kitlesel bir genel grevle bütün ülkeyi sarsmış, sermayenin istekleri doğrultusunda hazırlanan yeni bir iş yasasına karşı aylarca kıran kırana mücadele etmiş, fakat ne yazık ki patronların o saldırısını püskürtmeyi başaramamıştı. Bu yenilgiden beri, İtalyan işçi sınıfı göreli bir durgunluk dönemine girmişti. Neredeyse günü gününe yedi yıl sonra, 16 Aralık 2021’de gerçekleşen genel grev ile bu durgunluk döneminin geride kalmış olabileceğini gösteren ilk işaret verilmiş bulunuyor. Dahası, grev ülkedeki en büyük iki işçi sendikaları konfederasyonu olan CGIL ve UIL üyesi işçilerin birlikte şalter indirmesini sağladı. Yani İtalyan işçileri, “Ayrı gayrı yok, birleşik işçi cephesi var!” demek için ilk adımı attı.

Genel grev, İtalya çok kritik bir eşikten geçmekteyken gerçekleşmiş bulunuyor. Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, yaklaşık bir yıldır ülkeyi bir çeşit ulusal birlik hükümeti ile yönetmekteydi. Şimdi ise Draghi, Şubat başında boşalacak cumhurbaşkanlığına talip. Draghi’nin bu sebeple başbakanlığı bırakması, yerine bir uzlaşı adayı bulunması zor gözüktüğü için ulusal birlik hükümetinin dağılması anlamına gelecek. Bu durumda erken seçime gidilirse Fratelli d’Italia ve diğer ön-faşist parti olan Lega’nın (Birlik) başını çekeceği bir hükümetin kurulması kesin gözüküyor. Dahası, Forza Nuova (Yeni Güç) adlı faşist örgütün CGIL genel merkezini basması olayında gördüğümüz üzere, faşist örgütler de tetikte bekliyor.

İki milyon işçi iş bıraktı

Bu şartlar altında 16 Aralık genel grevi işçi sınıfının bir gövde gösterisi hâlini aldı. Greve katılım yedi sene önceki düzeylere ulaşamasa da yaklaşık iki milyon işçinin 16 Aralık günü iş bıraktığı belirtiliyor. Dahası, greve katılım oranları sektörel ve coğrafi olarak büyük değişim göstermekle birlikte bazı noktalarda yüzde seksen beşe ulaştı. Daha önemli olanı, İtalyan işçi sınıfının güçlü taburlarının konfederasyon farkı gözetmeksizin mücadele alanında birleşmesi, ayrı gayrı yok, genel grev var mesajını dosta düşmana vermesiydi. Genel grev kararı alınmadan önce dahi bir “Ayrı gayrı yok!” eğiliminin İtalyan işçi sınıfının bağrında doğmakta olduğu gözleniyordu. Eylül ayında, CGIL, UIL, COBAS, USB, SI COBAS gibi farklı konfederasyon ve taban sendikalarından işçiler “Unire la lotta contro i licenziamenti!”, yani “İşten çıkarmalara karşı mücadeleleri birleştirelim!” isimli bir girişim için çağrıda bulunmuşlardı. 16 Aralık’ta gerçekleşen mitingde bu çağrı âdeta hayat bulmuş oldu. Patronun fabrikayı kapatma kararına işgal ile karşılık veren GKN’nin metal işçileri CGIL kortejinde, yine işten çıkarmaya karşı mücadele eden Air Italy işçileri ise UIL kortejinde ama her ikisi aynı mücadele alanında, omuz omuza yer aldı.

16 Aralık, henüz sadece bir başlangıç. Ama İtalyan işçi sınıfının silkinip siyaset sahnesine çıkmak için ilk adımı atmış olabileceğini gösteren çok önemli bir başlangıç. Hem patronlara hem de yükselen faşist tehdide karşı, İtalyan işçi sınıfının bu yolda ilerlemeye devam etmesi, “Ayrı gayrı yok, birleşik işçi cephesi var!” demesi bize de örnek olmalı.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ocak 2022 tarihli 148. sayısında yayınlanmıştır.