Çağrı: Ulusal bencilliğe hayır! Aşılamaya tüm ülkelerin ön safta mücadele eden sağlık ve huzurevi çalışanlarıyla başlansın! Uluslararası soruna uluslararası çözüm!

vaccine2

Ulusal bencilliğe hayır!

Aşılamaya tüm ülkelerin ön safta mücadele eden sağlık ve huzurevi çalışanlarıyla başlansın!

Sağlık endüstrisinden kâr elde eden tüm şirketler kamulaştırılsın!

Uluslararası soruna uluslararası çözüm!

Kapitalizmin vurduğu prangalara karşı insan hayatına sahip çıkalım!

Covid-19 salgınının kapitalizm koşullarında yarattığı uygarlık krizi şimdi yeni ve daha yüksek bir aşamaya girmiş bulunuyor. Tam da aşının Birleşik Krallık'ta piyasaya sürülmesi ve diğer gelişmiş ve gelişmekte olan” diye adlandırılan ülkelerin de bunu takip etmesi ile birlikte Covid-19 sonrası dünyaya doğru ilk adımın atılacağı söylenirken, tüm dünya şimdi kapitalist hükümetlerin dikkatlerini yalnızca kendi halklarına çevirme şeklindeki kör ulusal bencilliğini hayretle izliyor. İngiltere için 40 milyon doz, Joe Biden'ın dikkat çeken "100 milyon Amerikalının, ilk 100 günde aşılanacağı” iddiası ve benzeri siyasi şovlar, ancak, başta zengin emperyalist ülkeleri yönetenler olmak üzere kapitalist ülkelerin yöneticilerine hâkim olmaya devam eden su katılmamış dar görüşlülüğü gösteriyor. Bu yaklaşım bir bütün olarak sadece dar görüşlü değil, aynı zamanda kendine zarar veren bir yaklaşımdır. Bu, buzdağının sadece görünen kısmıdır; aslında bu ülkeler aşı stoklamaktadırlar. Nature dergisine göre, Amerika Birleşik Devletleri daha geçtiğimiz Ağustos ayında, geliştirme aşamasındaki en az 6 aşının 800 milyon dozunu almayı, yaklaşık bir milyar doz daha satın alma opsiyonuyla birlikte güvence altına almıştı. Birleşik Krallık, kişi başı 5 doz aşı anlamına gelen toplam 340 milyon doz satın alımıyla dünyanın en yüksek kişi başına alıcısıydı. Belli ki, sahip oldukları fazladan dozları başka ülkelere bir şantaj malzemesi olarak kullanmaya niyetliler.

Covid-19 salgını özünde uluslararası bir afettir. Dünyanın tüm ülkeleri bu salgın hastalıktan kurtulmadıkça hiçbir ülke güvende olmayacak. Gerçek bu kadar basittir. Buna rağmen, aşının dağıtımına, ulusal düzeyde bir kurtuluş uğrundaki bu kör telaş, ulusal çıkarların önceliğine yönelik bu mantıksız ısrar kılavuzluk ediyor. Bu, insanlığın yüksek çıkarlarına aykırıdır.  Mantıksızdır. Tam olarak ulusal dar kafalılıktır. Akılsızcadır ve temelden çürüktür. Tüm insanlığa salgın koşullarında musallat olan medeniyet krizinin sürmesi ve daha da ileri gitmesidir.

Dünyanın emekçi halkının bu ulusal dar kafalılıktan hiçbir çıkarı yoktur. Bu geri tepecektir. Buna karşılık, proletarya enternasyonalizminin, giderek daha bütünleşmiş hale gelen bir dünya ekonomisi ve siyasetinin, ulusu ulusa karşı konumlandırmayan politikalar gerektirdiği, aksine, tüm uluslara, tüm ulusal çıkarları insanlığın ustalıkla dengelenmiş ortak çıkarında bir araya getiren ve kaynaştıran rasyonel bir planlama sistemine bağlanmalarını emreden çağımızın koşullarına karşılık gelen rasyonel dünya görüşü olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Kapitalizm, yalnızca kendi yarattığı ileri derecede toplumsallaşmış üretici güçlerle değil, insan yaşamıyla da çelişkiye girdiğini kanıtlamıştır.

Bu nedenle, aşılamanın yönetimi üzerinde işçi denetimini sağlamamız gerekiyor. Aşılama sürecinin yönetimindeki tüm hayati kararlar, tıp meslek örgütlerinin, sağlık çalışanları sendikalarının, genel olarak sendikaların ve yoksulların mahalle örgütlerinin denetimi altına alınsın.

Ayrıca, ekonomik ve teknolojik yeterlilik koşullarına sahip tüm ülkelerin söz konusu aşıları kitlesel olarak üretebilmelerine olanak verilmesini ısrarla talep etmemiz gerekir. Bu tempoda, söz konusu ilaç firmalarının dünya nüfusunun ihtiyaç duyduğu akıllara durgunluk veren miktarda (neredeyse dünya nüfusunun iki katı!) dozu şu anda zaten yüz binlerce hatta milyonlarca gereksiz ölüme yol açmış olan sürecin önlenmesi için gerekli bir zaman diliminde üretmesi imkânsız. Bilim bu korkunç salgın karşısında insan hayatının korunması için çözüm buldu. Kapitalist üretim ilişkilerinin, insan aklının keşiflerinin ve insan hayatının kurtarılmasının önünde durmasına izin vermeyelim! Hastalığın kökünün kurutulmasını yıllar boyunca engelleyecek olan şey tekelci kâr hırsı olacaktır. İlaç devleri kamulaştırılsın! Halk için anlaşılmaz olsun diye "fikrî mülkiyet hakları" olarak adlandırılan ve aslında bu tekellerin halkı yağmalama ve yaşam hakkından mahrum bırakma olanağı anlamına gelen şey yok edilsin! Tüm dünya nüfusuna aşı sağlamak için tüm kaynaklar seferber edilsin!

Bütün bunları yapmak için, her ülkenin işçi sınıfının, kendi ülkelerindeki ezilen ve sömürülen kitlelerin geri kalanıyla ittifak halinde iktidarı ele geçirmesi için çalışmalıyız.

Hristo Rakovski Uluslararası Sosyalist Merkezi, dünyanın tüm işçi, emekçi ve ezilenlerinin örgütlerini bu Çağrı’yı desteklemeye ve uluslararası düzeyde başlamak üzere olan aşılama programının virüsü yenmede tüm ülkelerin mutlak karşılıklı bağımlılığından kaynaklanan bir enternasyonalizm temelinde insanlığın daha yüksek çıkarlarına göre düzenlenmesini talep etmeye çağırıyor.

Aşılama, ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarına ve huzurevlerinin hasta bakıcılarına mutlak öncelikle tüm ülkelerde eşzamanlı olarak uygulanacak biçimde planlanmalıdır!

Bunu yaşlılar, diğer ciddi koşullar nedeniyle yüksek ölüm riski altında olanlar gibi diğer kategorilerin öncelikli grupları ve aslî işkollarında çalışanlar takip etsin!

Her ülkede herkes için ücretsiz aşı!

Milyonlarca olası gereksiz ölümden kaçınmak için tüm ülkelere mevcut aşılar için üretim tesisleri kurma izni verilsin!

Tüm ilaç devleri ve kâr elde etmek için halkın sağlığına zarar veren her işletme kamulaştırılsın!

En fakir ve en borçlu ülkelere nüfuslarının tamamını aşılamaları için yardım edilsin!

Her ülkede kapitalist hükümetleri yıkalım ve onların yerine işçi kitlelerinin hükümetlerini kuralım!

Ulusal çıkara değil insanlığa öncelik!

Kapitalist açgözlülüğün insan hayatını ayaklar altına almasına izin vermeyelim!

Halkın kurtuluşu kendi eseri olacaktır.

 

Hristo Rakovski Uluslararası Sosyalist Merkezi

DİP (Devrimci İşçi Partisi, Türkiye)

EEK (İşçilerin Devrimci Partisi, Yunanistan)

OKP (Rusya Birleşik Komünist Partisi, Rusya Federasyonu)

RPK (Rusya Komünistleri Partisi, Rusya Federasyonu)

 “Sovyetler Birliği” Derneği

Devrimci Proleter Yeniden Doğuş (ROR, Fransa)

Marksist İşçi Birliği (MTL, Finlandiya)

Dokumentalni, (Bulgaristan)

UFCLP (İşçi Partisi için Birleşik Cephe Komitesi, ABD) 

Evgeni Nikitin (Varna Dayanışma Sendikasından, Bulgaristan) 

Ewa Groszewska (Orta ve Doğu Avrupa Sosyal Forumu katılımcılarından, Polonya)