HDP’ye yönelik planlı saldırıları durdurun!

Türkiye’nin batısında dört bir yerde, Urla’dan Tekirdağ’a, Fethiye’den Düzce’ye, siyasi hayata adımlarını yeni atmakta olan Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) saldırılar alıp başını yürüdü. Fethiye’de bu saldırılar en gülünç halini aldı. Resmi makamlar, sözde şovenist faşist güruhun yatıştırılması adına, HDP ilçe binasından parti tabelasını indirip yerine Türk bayrağı astı! Böylece devlet, faşist çetelerin zaten yapmak istediğini kendi elleriyle gerçekleştirmiş oldu!

Bu saldırıların her şeyden önce yerel seçimlere koyu bir gölge düşürmüş olduğu açık. Şayet şu anda bu topraklarda oy gücü bakımından dördüncü büyük siyaset olduğu kuşku götürmeyecek olan bir akımın partisine birçok il ve ilçede saldırılıyorsa, bu başka il ve ilçelerde de o partiye katkıda bulunmayı düşünen insanların bir bölümünün gözünü korkutacaktır. Yani, en başta HDP’nin saldırıya uğradığı kentlerde, ama aynı zamanda Türkiye’nin batısındaki bütün orta ve küçük ölçekli yerleşim birimlerinde HDP’nin propaganda özgürlüğü ağır biçimde kısıtlanmış olmaktadır.

Ama bundan da öteye, saldırıların birbirlerini böylesine sistematik biçimde izliyor olması bir rastlantı olamaz, her şeyin bir koordinasyon içinde ve planlı olarak yürütüldüğünü gösterir. Öyle görünmektedir ki MHP, bir yandan Bahçeli’nin ağzından sokağa karşı uyarılarda bulunarak burjuvazinin istikrar kaygılarına hitap ederken, bir yandan da kent ve kasabaların halkını kendi etrafında toplayabilmek amacıyla HDP’ye sistematik saldırılar düzenlemektedir.

Nihayet, bu sistematik saldırılar karşısında “vatandaş hassasiyeti” ve “bizim çocuklar” psikolojisi içindeki devlet güçlerinin elini kolunu bağlaması, aslında hükümetin de bu saldırılardan bir şeyler umduğunu gösteriyor. “Çözüm süreci” denen şeye güvenenler bu olayları dikkatle izlese iyi olur.

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2014 tarihli 53. sayısında yayınlanmıştır.