Deprem de kapitalizm de sınır dinlemiyor!
6 Şubat sabahı meydana gelen büyük deprem, Türkiye’deki 10’dan fazla ilin yanı sıra Suriye, Lübnan ve Filistin’i de vurdu. Suriye’de Halep depremden en çok etkilenen bölge oldu. Kentte yıkılan binalar var, bu yazı yazılırken gelen haberlere göre Suriye genelinde 1000’den fazla kişi yaşamını yitirmişti ve yüzlerce kişi de enkaz altındaydı. Ayrıca gelen ilk haberlere göre deprem Afrin başta olmak üzere Rojava’nın batı kentlerinde de hasar ve can kaybı yaratmış durumda. Genel olarak bakıldığında Suriye’de savaşın yıkımına depreminkinin eklendiği söylenebilir. Depremin etkilediği Kuzey Lübnan, Kıbrıs, Filistin ve Mısır’da ise ilk belirlemelere göre can kaybı yok.
Fay hatları da depremler de ülkeler arasında sınır tanımıyor. Ancak sınıflar arasındaki sınırları daha da belirginleştiriyor. Depremin vurduğu coğrafyanın tamamında ortak bir şey var. Toplumların en temel ihtiyaçlarından olan barınmanın, tamamen piyasa mekanizmasına havale edilmiş olması ve bu yüzden de bu kadar büyük depremler yaratacağı bilinen bir fay hattının etrafındaki kent ve köylerin inşasında tek belirleyici unsurun bir avuç müteahhit sermayesinin kârları olması. Bu durum Maraş, Adana ve Antakya’da da böyle, Halep’te de, İdlib’de de, Afrin’de de böyle. Çözüm, kuşkusuz bu halkların kapitalizme karşı enternasyonal mücadelesinden geçiyor!