Özgür Gündem'e mutabakat baskını
Özgür Gündem gazetesi İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Ardından gazete binası polis baskınına uğradı. Gazetenin eski genel yayın yönetmeni Avukat Eren Keskin ile gazete yazarlarından Filiz Koçali ve Ragıp Zarakolu'nun evlerine de baskınlar düzenlendi. Ayrıca 24 Özgür Gündem çalışanı da göz altına alındı.
Özgür Gündem gazetesi özellikle Kürt sorununa ilişkin devletin, havuz medyasının ve ana akım burjuva basınının yansıttıkları haricinde, halkın haber alabileceği, soruna bölge halkının gözünden yaklaşan, halkın taleplerini dile getiren bir gazetedir. Sur'da, Cizre'de, Yüksekova ve başka savaş bölgelerinde asker ve polise iliştirilmiş gazetecilerin yazdıklarından farklı şeyler yazan. Devletin işlediği suçların üzerine cesurca giden ve bunun da her dönem bedelini ödeyen, terör propagandası yapmakla yaftalanan Özgür Gündem gazetesinin kapatılması, bu gazetenin üzerine gittiği ve gündeme getirdiği suçların da artış gösterebileceğine işaret ediyor. Darbe girişimi dolayısıyla Roboski katliamında cemaat yapılanmasına mensup generallerin, bu katliamı kasıtlı şekilde gerçekleştirdikleri tartışılmaya başlanmıştı. Özgür Gündem, Roboski katliamı sonrasında, tüm burjuva basını "yanlışlıkla oldu" tezini işlerken cesurca farklı bir yaklaşımı gündeme getiriyor, hesap soruyordu. Bu yüzden bugün Özgür Gündem'i kapatmak yeni Roboski'lerin kapısını aralamak demektir.
Devletin gazeteye yönelik yaptığı operasyonların basit bir adli işlem olmadığı ortada. Gündem gazetesine yapılan baskın görüntülerinin 15 Temmuz gecesi TRT ya da CNN Türk televizyonlarına yapılanlardan hiç bir farkı yok. Yapılanlar, savaşı yükseltecek bir devlet politikasının cephe gerisi temizliğine işaret ediyor. Bu cephe gerisi temizliğinin AKP-MHP ittifakına Yenikapı'da CHP'nin de dahil edilerek mutabakatın tahkim edilmesinin ardından gelmesi ise hiç şaşırtıcı değil.