Muhammed Buazizi’nin Yunan dedesi
Emekli eczacı Dimitris Hristulyas, 4 Nisan günü Atina’nın büyük sınıf mücadelelerinin verildiği Sindagma Maydanı’nda intihar etti. Ardında bıraktığı mektup, 21. Yüzyılın Yunan trajedisi hakkında medyanın yalanlarından ve yarım gerçeklerinden çok daha fazlasını söylüyor.
“Çolakoglu’nun işgal hükümeti,* 35 yıl boyunca (devletin yardımı olmaksızın) kendi katkılarımla oluşan, insan onuruna yaraşır bir emeklilik maaşı sayesinde hayatta kalma olanağımı kelimenin gerçek anlamıyla ortadan kaldırmış bulunuyor.
Yaşımın bireysel düzeyde etkili bir tarzda tepki göstermeye izin vermediği göz önüne alınırsa (ama başka bir Yunan vatandaşı Kalaşnikof’u omuzlasaydı ben de onun arkasına düşerdim), ekmeğimi çöplüklerde aramak zorunda kalmamak için tercihimi onurlu bir son yönünde yapmaktan başka bir çözüm yolu bulamıyorum. Geleceği olmayan gençliğin bir gün silaha sarılacağını ve İtalyanların 1945’te Mussolini’ye (Milano’da Loreto Meydanı’nda) yaptıkları gibi hainleri Sindagma Meydanı’nın orta yerinde ayaklarından sallandıracaklarını düşünüyorum.”
Atina’da uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede uzmanlaşmış bir hastanenin yöneticisi olan psikiyatr (ve aynı zamanda kardeş partimiz EEK’in yöneticilerinden) Dr. Katerina Matsas, resmi devlet televizyonunun kendisiyle yaptığı bir görüşmede şöyle diyor: “Bu açıkça politik bir tutumdur. Bu intihar bir siyasi eylemdir, bir ruhsal depresyon sonucu girişilmiş bir şey değil.”
Hristulyas İkinci Dünya Savaşı’nda Yunanistan’da Nazi işgalini ve “kapetanios” olarak anılan işçi ve köylü partizanların bu işgale karşı direnişini de (1941-44), iç savaşı da (1946-49) çocuk yaşında karşılamış biri. Onun yaşadığı yangın çağında siyaset zorunlu olarak Kalaşnikoflarla yapılıyordu. Büyük siyasi mücadelelere ilişkin kafasındaki imgeler o dönemden geliyor. Mussolini’nin uzak Milano kentinde asıldığı meydanın adını bile unutmamış. Ama yanılmıyor: Bugün başlamakta olan büyük siyasi mücadeleler, işçi, emekçi ve gençlerin ölüm kalım savaşını haber veriyor. İnsanlık bir kez daha bir yangın çağına giriyor.
Tunus’ta işsiz üniversite mezunu Muhammed Buazizi, geçim araçları elinden alınınca gencecik yaşında protesto için kendini yakarak Arap devriminin kıvılcımını tutuşturmuştu. Ona yanıt Akdeniz’in öteki yakasından, zengin ama hızla yoksullaşan bir toplumdan, hayatını bütünüyle düzgün koşulalrda geçirmiş bir eczacıdan geldi. Buazizi geleceğin kuşağının öfkesini temsil ediyor. Hristulyas bize uluslararası işçi sınıfının geçmiş kahramanca mücadelelerinin mirasını taşıyor.
* Yorgos Çolakoglu (Giorgos Tsolakoglou), Nazi Almanyası’nın Yunanistan’ı işgal ettiği 1941’de genelkurmayın direnme emrine rağmen teslim bayrağını çekerek başbakan (1941-42) olan Yunan generalidir.