Kürt proleterlere çifte ezilme

Kürt kardeşlerimizi linç saldırılarından korumak, lince kalkışılamayacak bir siyasi atmosferi yaratmak Türkiye işçi sınıfının asli bir görevidir.

Yaklaşık elli Kürt işçi, ekmeklerini kazanmak için geldikleri Tokat’ta çalıştıkları inşaatta ırkçı saldırıya uğradıkları için şehirden ayrılmak zorunda kaldılar. Böylece, işçi sınıfının genel olarak yaşadığı ekonomik zorluğa bir de Kürt işçilerin ırkçı ayrımcılık dolayısıyla yaşadığı ek zulüm eklenmiş oldu. Bu işçiler şimdi sırf Kürt oldukları için işsizler.

Tokat’ın yerlilerinden oluşan, “sağcı” olarak anılan yüz kişi civarında bir grup, Kürt işçilerin çalışmakta olduğu Yazıcıoğlu Kooperatifi adlı inşaatı iki gün üst üste basmış. İlk gelişlerinde duvara “burası Türktür, Türk kalacak!” yazmışlar. Bunun Kürt işçilere karşı ayrımcı ve provokasyon içeren bir davranış olduğu ortada. Kürt işçiler bu yazıyı silince kıyamet kopmuş. Tokatlı grup yine gelerek işçilere saldırmış, Kürt işçilerin kimi yaralanmış.

Bütün bu olayları ağır çekim yaşayan polis, Kürt işçilerin baskı görmesini engellememiş durumda. Buna rağmen, Kürt işçiler kenti terk ettikten sonra Tokat valisi olayların “basit” bir alacak meselesinden kaynaklandığını, güvenlik güçlerinin görevlerini bihakkın yerine getirmiş olduklarını ileri sürebilmiştir.

Mevsimlik işçilerin yanı sıra Kürt inşaat işçileri de proletaryanın en çok sömürülen, en çok ezilen kesimlerinden. Bu olay, Türkiye proletaryasının ne kadar büyük bir kesiminin genellikle yok sayılan Kürt proleterlerinden oluştuğunu gösteriyor. Bu Kürtlerin işçi sınıfı içindeki yerini küçümseyen “teorisyenler”e de ders olsun!

Kürt kardeşlerimizi linç saldırılarından korumak, lince kalkışılamayacak bir siyasi atmosferi yaratmak Türkiye işçi sınıfının asli bir görevidir.