Kadın düşmanı Davutoğlu!

 

Dünya Emekçi Kadınlar Günü 8 Mart, Türkiye’nin dört bir köşesinde yasaklandı! Bu ülkeyi yöneten hükümet aklını kaçırmış olmalı! Cuma günü bir gazeteyi basan polis, Pazar günü bir yüzyıldan daha uzun süredir bütün ülkelerde dünya çapında kutlanan bir gün olan Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yasaklıyor. Neye dayandırıyorsunuz bu yasağı? Türkiye Cumhuriyeti anayasasında “her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşü yasaktır” yazıyor da biz mi fark etmedik?

“Vururum”!

Polis, İstanbul Kadıköy’de 8 Mart vesilesiyle toplanan kadınlara “slogan atanı vururum” diye bağırıyor.

Bu cümleyi üç ayrı biçimde ele almak mümkün. Birincisi, “slogan atanı vurmak” ne demek? Slogan, ifadenin kolektif biçimlenişidir. Tekil insan söz söyler, topluluk slogan atar. Şayet siz “slogan atanı vurur”sanız demek ki ağzını açanı, ifade özgürlüğünü kullananı “vuruyorsunuz” demektir. Bu polisler sana bağlı Davutoğlu! Sen bunu itiraf ediyorsun demektir! Başbakansan!

Velev ki yürüyüş yasaklanmış. Devletin, hükümetin, polisin öyle bir hakkı yok, ama diyelim ki oldu. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası böyle durumlarda neyin suç olduğunu, neyin hukuk dışı olduğunu tanımlar. Bunların cezasını da. Bunların arasında polisin “slogan atanı vurması” yoktur. O lafı bağıran polis, yasaları ayaklar altına almıştır! O polisin ağzını kapatmayı bileceksin Davutoğlu! Şayet başbakansan!

Tehdit kendi içinde korkunç, ama aynı zamanda kadınlara yöneldiği için iyice vahim. Ne slogan atabilirdi kadınlar? Mesela: “Kadına yönelik şiddete son!” Cevap. “Sus, vururum.” Bunun anlamı açıktır Davutoğlu: Kadına yönelik şiddetin devamını şiddetle savunuyor senin hükümetin! Başbakansan eğer!

Başbakanın gelsin!

Aynı polis midir, bu kişi İstanbul polisinin külhanbeyilik uzmanı mıdır, bilinmiyor! Bir polis de “erkeğin gelsin!” diye bağırmış kadınlara. Neden erkeği gelsin? Çünkü kadın aşağılık yaratıktır, erkeği gelsin ki er ere hesaplaşsınlar.

Öyle mi Davutoğlu? Sen de aynı fikir demisin? Bu sözü söyleyen adam senin emrinde hareket ediyor. Eğer etmiyorsa, o zaman susturacaksın. Her polisin davranışından sen mesulsün Davutoğlu! Ya cezalandırırsın ya da o adamın ağzından çıkan her sözün sorumlusu sen olursun.

Kürt kentlerinde duvarlara Kürtleri aşağılayan sözler yazan “Esedullah Timi” konusunda en ufak bir yaptırım uygulamadın. O zaman sen bu polisi açığa alana, “eşit kadın yurttaşlarımıza yaptığı hakaret kabul edilemez” diyene kadar seni kadın düşmanı ilan ediyoruz, Davutoğlu!

Şayet başbakansan, gel seninle konuşalım!