Zafer direnen Erlau işçisinin olacak!

Alman şirketi Erlau’nun Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu fabrikasında işçiler Birleşik Metal-İş sendikasında örgütlenerek yasal çoğunluğu sağladılar. Sendikanın bakanlığa yaptığı başvuru da sendika lehine sonuçlandı. Ancak yetki belgesi iş yerine ulaştığında patron önce yetkiye itiraz etti, ardından sendikal örgütlenmenin öncüsü olan bir işçiyi işten çıkarttı.
Patronun işten atma saldırısının karşısında geri adım atmayan işçiler, işten atılan arkadaşları için derhâl ellerini şaltere uzattılar ve iş durdurdular. Ancak Alman şirketin işçi düşmanlığı, yasa tanımazlığı burada son bulmadı. Bir haftalık iş durdurma eyleminin ardından sendika üyesi tüm işçileri işten çıkarttı. İşçiler yine geri adım atmadılar, direnişlerine fabrika önünde devam ediyorlar.
Sendikalı olmak bütün işçilerin anayasal hakkı. Ama Erlau örneğinde de gördüğümüz gibi bu hakkı kullanmak isteyen işçilerin karşısına, ülkenin anayasasını çiğneyerek sendikalı işçileri işten atan yabancı patronlar ve onların sırtını sıvazlayan, en ufak yaptırım uygulamak bir yana destek çıkan istibdad rejimi çıkıyor. İşçinin hakkını ayaklar altına alan patronu koruyan istibdadın polisi, hakkını savunan işçinin karşısına dikiliyor. İşçiler memleketin dört bir yanında sefalet ücretlerine, baskılara, ağır çalışma koşullarına karşı hem örgütleniyor hem de örgütlenme haklarını vatanı savunur gibi savunmaya devam ediyor. Erlau işçisinin direnişi fabrikalarda, tersanelerde büyüyen bu mücadelelere eklenmiştir. Tüm emekçi halkımızı sendikal haklarını savunan Erlau işçilerini ziyaret etmeye, direniş çayını içip sohbet etmeye ve bu mücadeleye omuz vermeye çağırıyoruz!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2025 tarihli 188. sayısında yayınlanmıştır.