Tuzla HT Solar'dan bir işçi: Yumuşama değil çetin bir mücadele gerek!

Yumuşama değil çetin bir mücadele gerek!

Selamlar dostlar ve yoldaşlar. Son günlerde burjuva medyasında bir normalleşmedir almış başını gidiyor. Hatta düzen partileri “normalleşme” mi desek yoksa “yumuşama” mı desek diye tartışmaya düşmüş durumda. İsmini ne takarsanız takın önemli olan gerçeklerdir. Düzen partileri birbiriyle görüşmeye başladı diye memleketin kurtulacağını sanacak kadar saf değiliz. Hafızamız gayet yerinde. Düzen partileri üç beş tane siyasi tutuklunun salıverilmesi için kafa kafaya vermez. Tamamen hukuksuz bir şekilde içeride tutulan, suçsuzluğu kanıtlanmasına rağmen sahte gizli tanıklarla, uyduruk iddianamelerle hapislere mahkûm edilen siyasi tutukluların salıverilmesi gerektiği herkesin malumu zaten. Avrupa’nın da yana yakıla Türkiye’deki siyasi mahkumların derdine düştüğü yok. Suçsuz olduğu halde hapislerde ömrü tükenen insanlar birer pazarlık kozundan ibaret. Mesele demokrasi değil. Avrupa ekonomik ve siyasi açısından emperyalizmle uyumlu bir Türkiye peşinde, düzen partileriyse işçi sınıfına uygulanacak kemer sıkma sürerken siyasi bir istikrar oluşturma derdinde. Yani patronlar biz işçilere ekonomik anlamda taarruz ederken siyasette bir dengesizlik oluşmasın, patronların mutabık olduğu yerde siyasi temsilcileri kavgaya tutuşmasın. 15 Temmuz darbesinden sonra tüm düzen partileri beka meselesi diyerek Yenikapı’da toplanıp el ele poz vermişti. Ondan hemen sonra ilan edilen OHAL ortamında ilk saldırılan grevdeki Avcılar Belediyesi’nin işçileri oldu. Yani, düzen partilerinin birleşmesinden bize hayır gelmez. Bize normalleşme değil çetin mi çetin bir sınıf mücadelesi gerek. Örneğin, bizim fabrikamızda iki arkadaşımızı eften püften sebeplerle çıkarmak istediler. Bu duruma tepkimizi “Şalteri indiririz, arkadaşlarımız bizim kırmızı çizgimiz.” diyerek verdik. Çünkü biliyoruz ki haklarımızı alabilmenin yolu güçlü olmaktan, örgütlü olmaktan geçer. Masadaki kuvvetini örgütlü gücün belirler, masada çözüm olmazsa üretimden gelen gücün belirler! Fabrikada haklarımızı nasıl alıyorsak, ülke siyasetinde de haklarımızı ve taleplerimizi yumuşayarak veya normalleşerek değil, ancak ve ancak mücadele ederek alabiliriz!

                                                                                                                                                        Tuzla HT Solar’dan bir işçi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2024 tarihli 177. sayısında yayınlanmıştır.