Mersen işçileri grevin 40. gününde Fransız Başkonsolosluğu önünde: “Fransız Mersen yasalara uy”

Gebze’de bulunan ve endüstriyel grafit üreten Mersen fabrikasında işçiler 2022’de yeterli çoğunluğu sağlayıp Birleşik Metal-İş Gebze 1 Nolu Şubede örgütlenmiş, 2 yıl süren hukuk mücadelelerini bu yılın başında kazanmıştı. Ardından başlayan sözleşme sürecinde patronun kesinleşen mahkeme kararına rağmen toplu sözleşme masasına oturmamasına karşı işçiler grev kararı alıp 19 Nisan’da greve çıkmıştı.

Mersen işçileri grevlerinin 40. gününde Fransız sermayeli şirketin yaptığı sendikal baskıları, Çalışma Bakanlığı müfettişleri tarafından da tespit edilen üretimi sürdürmeye yönelik usulsüzlükleri, şirketin mahkeme ve yasa tanımaz sendika düşmanı tavrını protesto etmek için Taksim’de buluştu. Meydandan Fransa İstanbul Başkonsolosluğu önüne yürüyen işçiler hazırladıkları Fransızca ve Türkçe pankartlar ve sloganlarla Mersen yönetimini işçilerin sendika ve toplu sözleşme hakkına saygı duymaya çağırdı.

Konsolosluk önünde bir basın açıklaması da gerçekleştirildi. İşçilerin örgütlendiği Gebze 1 Nolu Şube Başkanı Selçuk Çifci, ülkede adaletin de normalleşmenin de işçi sınıfı merkezde olmadan olmayacağını hatırlattı, bakanlıkları işçilerin haklarını çiğneyen patronlara yasaları ve mahkeme kararlarını uygulamaya davet etti. Ardından Birleşik Metal İş Genel Başkanı Özkan Atar, Mersen’deki iki yıllık zorlu ve baskılara göğüs gerilen süreci aktardı. İşten atma saldırısından, üyelerin sendikadan istifa etmeye zorlanmasına, grevdeki işçilerin yerine dışarıdan işçi çalıştırılmasından grevdeki işçilerin ailelerinin taciz edilmesine kadar süreçteki hukuksuzlukları sıraladı. Türkiye’de işçilerin örgütlenmesinin önündeki engelleri, uzayan mahkeme süreçlerinin patronların hukuk tanımaz tutumlarına çanak tuttuğunu vurguladı. Birleşik Metal-İş olarak Fransız şirketin anayasayı çiğnemesine müsaade etmeyeceklerini, Maden İş’ten aldıkları gelenekle grevde ve mücadelede zafere ulaşana kadar devam edeceklerini belirtti. Basın açıklaması “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Fransız Mersen yasalara uy”, “Mersen’e sendika halaylarla girecek” sloganlarıyla sona erdi.

Mersen grevinde yaşananlar memleketin her tarafında hakkını arayan, örgütlenen, ekmek mücadelesine atılan işçilerin önüne çıkarılan zorlukların bir benzerini daha ortaya koyuyor. Ancak Mersen’de de onurlu işçiler tüm bu zorluklara rağmen ekmeklerine, sendikalarına sahip çıkıyor, mücadelelerinden vazgeçmiyor. Her fırsatta vatan millet edebiyatı yapanlarsa Türkiye Cumhuriyeti yasalarını Fransız sermayesinin çiğnemesini izlemekle yetiniyor. Mersen işçisinin mücadelesi bu sebeple sadece kendi ekmeğini büyütmek için değil aynı zamanda hepimizin hürriyet mücadelesidir. Memlekete iş de aş da hürriyet de milleti köle, vatanı dükkân olarak görenlerin hamasetiyle değil grev çadırlarındaki onurlu işçilerin mücadelesiyle gelecek. Mersen grevi kazanırsa tüm işçi sınıfı ve emekçi halk da kazanacak. Bu yüzden tüm halkımızı Mersen grevine sahip çıkmaya, daynışmayı büyütmeye çağırıyoruz. Yaşasın Mersen grevi!